[Yeni üye olduysanız üye onayınızı bekleyiniz ya da üye olmak için TIKLAYINIZ.]
3.2 mb
189 sayfa
* Görüntüyü açabilmek için konuya Like verilmeli *
Yazdırılabilir Görünüm
[Yeni üye olduysanız üye onayınızı bekleyiniz ya da üye olmak için TIKLAYINIZ.]
3.2 mb
189 sayfa
* Görüntüyü açabilmek için konuya Like verilmeli *
Teşekkür ederim. Geçenlerde Gelibolu Şehitler yarımadasında idim. Her yerde harikulade bir şehit havası vardı. Ziyaret için gelenlerin trafik karmaşası bile o havayı bozmuyordu. Lakin bir şey dikkatimi çekti: İçlerinde ulvi duygular taşıyarak bu şehidler
cennetine gelenlerin toplumsal durumlarıyla o şehitlerin acıklı toplumsal durumları arasındaki tezat. Bazıları, sanki benliğini yitirmiş de arar gibi, bazıları modernlik maskesi altında İslami özünden uzaklaşmış da, bir günlük bir huzur arıyormuş gibi.
Seddülbahir'de sokaktan geçerken burnuma gelen içki kokusu, arabalarıyla bencilce hareket edenler mi, buraların kibirli esnafı mı... bilemedim artık, birşeyler bitmiş.
Elimde bu konuyla alakalı kitap yoktu. Paylaşımınız pek faydalı oldu. Teşekkür ederim.
Şehitlik evet çok yüce bir mertebedir, fakat "şehitler ölmez vatan bölünmez" sloganını söylediğimde bir şehit yakınının söylediği şey yüreğimi dağladı; "Milletin evladı bayram sabahı el öpmeye giderken ben evladımın soğuk mermerini öpmeye şehitliğe gidiyorum"...