Yerli çizgiromanları eleştirirken iltimas geçmeli miyiz?

twitter başlıklarını link olarak yazsanız iyi olurdu sanırım.

İltimas kelimesi bile başlı başına yanlış tanımlama bence.

anlamı;

a - Yasa ve kurallara aykırı bir biçimde, haksız olarak kayırma, başkalarının hakkını ve yasaları, kuralları çiğneyerek birine arka çıkma.

b - Birine, herhangi bir konuda ayrıcalık ve öncelik tanıma.

kökeni Arapça bir kelime ile yerli çizgiroman herhangi bir teraziye, kıyaslamaya koymayalım derim Devrim üstadım.

Yerli malı yurdun malı herkes onu kullanmalı
sloganlarımız yerli malı haftamız bile vardı.

b tanımına göre gidecek olursak yerli çizgiroman almalıyız, aldırmalıyız,
tanıtmalıyız.

Eleştirme konusuna gelince "söz söylenmemeli" yeter ki üretilsin, yapılsın, basılsın.

1000 sayıya yaklaşan Kara Murat, Tarkan gibi sürekli olsun.
Kopya, taklit, benzerlik, esinlenme gibi bir sürü sıfat ve tanımlama olabilir
ortada ne var ki eleştirilsin.

Gazete bayilerinde süreli 50 hatta 30 tane yerli dergi kitap var mı ki eleştirelim.

forum olduğu için biraz coştum twit modeli
cevabım

"evet iltimas geçmeliyiz
torpil yapmalıyız
başımızın üstünde yeri var. Ganyanda her ayakta tek geçerim"

"İltimas geçmek" cümlesi bana göre çizgi romana, daha doğrusu bu sanata gönül vermiş kimsenin ağzına yakışmıyor,..
Daha başka bir şekilde ifade edilebilirdi bu durum ya da sadece eleştiri üzerinden bir tartışma yürütmek, konuya daha
sağlıklı bir başlangıç yapmamıza vesile olabilir kanımca...

Eleştiri kelimesi ise Türkiye'de bıçak sırtı bir konu, zira eleştirmek ya da eleştirilmek üzerine birbirimize girmemiz bu
konuda bile an meselesi...smile Tabi işin şakası bir yana, bu konuda yerli üretim yapan eski-yeni dostlarla da oturup ko-
nuşmak, yerli ve yeni çizgi roman üretim şekilleri üzerine serbest vezin sohbet etmeyi de ayrıca çok isterim...

Şöyle bir soruyla başlamak isterim meseleye,.. Çizgi roman okuru olarak, böyle bir konu başlığı gördüğümüzde ve sev-
gili Devrim'in yazdıklarını ilk okuduğumuzda aklımıza gelen ve 2000'li ya da 2010'lu yıllarda yerli üretim kaç çizgi rom-
an, yazar-çizer, yayın evi vs alt alta yazabiliriz... Yazamamamız okur açısından bambaşka bir mesele, yazacak çok faz-
la şey olmadığını söylemek ya da yazmaya değmeyecek şeyler olduğunu düşünmek bambaşka bir mesele. Neresinden
tutarsanız tutun elinizde kalma şansı yüksek bu konunun, demem o ki.. Az sayıda olan bir şeyi eleştirmek de ne dere-
ce anlamlı, bir de bu var.. Mutlaka üretilen bir şey yapıcı bir şekilde ve üslubunca eleştirilmeli ama temel mesele bana
göre bu değil, temel meselemiz yerli çizgi roman üretimi konusunda bir endüstri olmayı hayal edemesek de, yazar ve
çizerin kollandığı, çizgi roman dağıtım ağının yeniden inşa edildiği bir sistem yaratmak, ayrıca çizgi romanı insanlara
yeniden hatırlatmak, sevdirmek ve satın alma ihtiyacı hissettirmek gibi bilumum hadiseyi öncelikle halletmek gerek bir
an önce...

Bu konuda "İltimas" ise, sadece yerli üretim çizgi romanları satın alma önceliklerimiz arasına koyarak olabilir,..

Aslında konu şuradaki yazıdan, eleştirmenin çekincelerinden ortaya çıktı.
[Yeni üye olduysanız üye onayınızı bekleyiniz ya da üye olmak için TIKLAYINIZ.]