ARKA KAPAK
Carl Sagan ile birlikte dünyanın en ünlü bilim yazarlarından
olan Asimov, şu soruları soruyor bu yapıtında:
"Biz dünyalılar, uzayda tek miyiz ?
İnsanoğlu uzayın derinliklerini araştıran gözlerin tek sahibi mi? Doğal duyuların bir
uzantısı olan aletleri yapmasını bilen tek yaratık mı?
Yanıt, belki de: Hayır, insan uzayda yalnız değil! olacaktır. Ondan başka da uzayı
araştırıp merak eden zeki yaratıklar olabilir.
Birçok astronom buna inanmaktadır, benim gibi. Bizim dışımızdaki yaratıkların
nerede olduklarını bilmiyoruz, ama bir yerlerde olmaları gerekir. Neye
benzediklerini bilmiyoruz, ama zeki olduklarını biliyoruz...â€
NİÇİN?
Şunu sormak zorundayız: İnsanlık neden Dünya dışı yaratıklardan gelecek sinyalleri bulmak için uzayı incelemeli? Sonunda hiçbir şey bulma olasılığı yokken neden on milyarlarca dolar harcamalıyız?
Her şeyin ötesinde, benim bu kitapta yürüttüğüm mantığa karşın, eğer hiçbir Dünya dışı uygarlık yoksa ne olacak?
Ya da, varsa bile sinyallerini saptayabileceğimiz kadar bize yakın değilse?
Var olmasına karşın sinyal göndermiyorsa?
Var olsa da bizden kaçınacak şekilde davranıyorsa?
Yoksa ve aldığımız sinyaller yorumlanamaz türdense?
Bunlardan herhangi biri mümkündür. Onun için en kötü olasılığı ele alalım ve hiçbir yerden tanıyabildiğimiz bir sinyal almadığımızı varsayalım.
Bu durumda parayı gerçekten boşa harcamış oluyor muyuz?
Belki hayır. Kiklop Projesinin gerçekleştirilmesinin ve uzayın taranmasının 20 yıl alacağını ve 10 milyar dolara mal olacağını düşünelim. Bu, yılda 5 milyar dolar demektir ve çeşitli ülkeler silahlanmak için bir yılda toplam 40 milyar dolar harcamaktadır.
Ya silahlanmak için harcanan para yalnızca korkuyu, kini ve Dünya’daki ulusların birbirini, belki de tüm insanlığı yok etmesi olasılığını artırırken, Dünya dışı zekâları araştırma işi hepimizi birleştirebilecektir. Bizden daha ileri uygarlıkların bulunduğunun ve Galaksi’nin bunlarla dolu olduğunun yalnızca düşüncesi bile bizim kavgalarımızın ne denli incir çekirdeğini doldurmaz olduğunu vurgulayacak ve daha ciddi bir şekilde işbirliği yapmak üzere bizi utandıracaktır. Ve araştırmanın başarısızlıkla sonuçlanması, bizleri Galaksi’de mevcut biricik uygarlık olduğumuz düşüncesine sürüklese de, bu, Dünya’mızın değerli olduğu duygusunu artırıp çocuksu kavgalara girmekteki hırsımızı engelleyecek midir?
Ama hiçbir şey elde edemeden işi bitirirsek parayı boşa harcamış olmayacak mıyız?
Her şeyden önce, Kiklop Projesi için inşa edeceğimiz cihazlar bize radyo-teleskopi hakkında pek çok şey öğretecektir ve bu sanatı kuşkusuz tek bir cihazla gözlem yapıldığı zamanlara oranla çok daha ileri bir düzeye getirecektir.
İkinci olarak, gökyüzünü yeni bir hünerle, yeni bir duyarlıkla, yeni bir azimle ve yeni bir güçle araştırıp da evren hakkında pek çok yeni şey öğrenmeden dönmek olacak iş değildir; bu bilgileri ileri uygarlıklara ilişkin olmasa bile. Sinyalleri saptamakta başarısızlığa uğrasak da elimiz boş dönmeyeceğiz.
Ne gibi keşifler yapacağımızı, bunların bizi hangi doğrultularda aydınlatacağını ya da bize ne gibi yararları olacağını söyleyemeyiz, ama insanlık bilgiyi her zaman kendi çıkarları doğrultusunda en iyi şekilde değerlendirmiştir.
Bilginin yalnızca bir bilgi olarak değerlendirileceğinden korkmamıza da gerek yok. Bilgi, akıllıca kullanıldığında, geçmişte insanlığa her zaman yardımcı olmuştur. Gelecekte de bunu sürdüreceğine ilişkin bütün umutlar mevcuttur.
Ama varsayın ki bir sinyal bulduk ve bunun zeki kaynaklı olması gerektiğine karar verdik. Bunun bizim için büyük bir değeri olacak mı?
Bu, özellikle gönderilmiş bir işaret olmayabilir; hiç kimse bizim dikkatimizi çekmeye ya da bize bir şey söylemeye çalışmıyordur. Bu sinyal, teknolojinin günlük etkinliklerinin bir kaçağı olabilir, tıpkı bizim Dünya’mızda her doğrultuda giderek genişleyen mikro dalga küresi gibi.
Kendisinden hiçbir bilgi çıkartamasak bile, uzaklardaki bir uygarlığı temsil eden bir sinyalin saptanması, kendi içinde yeterlidir.
Bunun psikolojik önemini düşünün bir. Bu demektir ki, bir yerlerde bir uygarlık mevcuttur ve yalnızca sinyalin şiddetinden bir karara varacak olursak, bizden ileri bir uygarlıktır bu. Yalnızca bu bile bize şu yüreklendirici haberi verir ki, en azından bir grup zeki yaratık bizim teknoloji düzeyimize ulaşmış ve kendilerini yok edecek yerde daha da ileri gitmişlerdir. Eğer bunu onlar başarabildiyse, biz neden başarmayalım?
Eğer bu düşünce hemen önümüzde duran dev boyutlu sorunları çözme işinde bizi umutsuzluktan kurtarırsa, yalnızca bu, çözüme doğru ilerlememizde bize yardım edebilir. Hatta terazinin dengesini kurtuluşa doğru eğecek ilave ağırlığı da getirebilir.
Sinyalin kendisinden başka hiçbir bilgi elde etmememiz de mümkün değildir. Sinyalde herhangi bir mesaj bulunmasa da, ya da biz var olan bir mesajı yorumlayamasak da, sinyalin karakteristikleri, sinyali gönderen gezegenin ait olduğu yıldızın ve kendi ekseninin etrafında ne hızla döndüğünü söyleyebilir. Belki gökbilimcilere yararı olacak ve onlara ilginç gelecek başka fiziksel özellikler de elde edilebilir.
Ve sinyalde yararlı bir mesaj bulunduğunu anladığımızı, ama bu yararlı mesajın ne olduğunu anlamakta şaşkınlık içine düştüğümüzü varsayalım.
Bu durumda mesaj yararsız mıdır? Tabii ki değil. Birincisi, bu mesaj bizim için ilginç bir meydan okumadır, büyüleyici bir oyundur. Özel birtakım bilgilere varamasak da, yabancılar psikolojisi üzerinde genellemelere gidebiliriz; bu da bir bilgidir.
Bunun yanı sıra, şifredeki en küçük bir çözümleme bile ilginç olabilir. Bize fizikte yeni bir görüş kazandıracak ufak bir fikir aldığımızı varsayalım; bu görüş çok önemsiz gibi görünse bile. Ama fiziksel ilerlemeler boşlukta meydana gelmez. Bir görüş bir başka düşünceyi harekete geçirebilir ve sonunda bilimsel bilgilerimizin geliştiği doğal süreci büyük ölçüde hızlandırabilir.
Ve eğer mesajı ayrıntılarıyla anlayabilirsek, bunu gönderen uygarlığın barışçı olup olmadığı konusunda bir yargıya varabilecek kadar çok şey öğrenebiliriz.
Eğer tehlikeli ve savaşçıysalar (bence çok küçük bir olasılık bu), sessiz kalır, yanıt vermez ve kendimizi saklamak için elimizden gelenin en iyisini yaparız. Belki de elde ettiğimiz bilgi, en kötü olasılıkta kendimizi en iyi nasıl savunacağımız yolunda bize bir görüş kazandırabilir.
Öte yandan, mesajların barışçı ve uysal bir uygarlıktan geldiğine karar verirsek, ya da tavırları ne olursa olsun, bize ulaşamayacak kadar uzaktaysalar, öğrendiğimiz şifreyle cevap verebiliriz.
Elbette uygarlık o derece uzakta olabilir ki, bir yüzyıl boyunca bir yanıt almayı umut edemeyebiliriz. Bununla birlikte, beklemekte büyük bir sorun yoktur. Beklerken kendi işimize devam edebiliriz ve bir şey kaybetmeyiz.
Öte yandan, yanıtımızı alan ve dinlendiğini anlayan ileri uygarlık belki hemen büyük bir ciddiyetle bunu iletmeye başlayabilir. Bir yüzyıl beklememize karşın, yabancı uygarlık tarafından bilgi yağmuruna tutulabiliriz.
Bu bilgilerin ne denli yararlı olabileceğini önceden söylemek mümkün değildir, ama muhakkak ki yararsız olmayacaktır.
Aslında biraz romantizme kayar da ışık hızının alt edildiğini ve barışçı ve uysal bir Galaktik Uygarlıklar Federasyonunun bulunduğunu varsayarsak, aldığımız mesajı başarıyla yorumlamamız ve cesurca cevap vermemiz, Federasyon’un bir üyelik kartıyla sonuçlanabilir.
Kim bilir?
İnsanlığı her zaman harekete geçirmiş olan derin merakı ve evrende bizimkinden başka bir uygarlık bulunup bulunmadığı şeklinde sorulacak bir sorunun yanıtına hepimizin duyması gereken şiddetli bilgiyi bir yana bıraksak bile, bana öyle görünüyor ki, bu soruyu yanıtlandırmaktaki başarımız ne olursa olsun, sonuçta kârlı çıkacağız.
Öyleyse, hepimizin selameti açısından, gelin şu yararsız, sonu gelmez ve bizi intihara sürükleyen çekişmelerimizi terk edelim ve bizi bekleyen gerçek görevin arkasında birlik olalım; yeni bir bilgi düzeyine girmek, serpilmek, öğrenmek ve kurtulmak için.
Gelin bizi bekleyen evreni miras almak için çabalayalım; gerekiyorsa yalnız başımıza, yok eğer başkaları da varsa onlarla birlikte.
Orijinal CS. PDF: 307 sayfa, 5.3 mb.
[Yeni üye olduysanız üye onayınızı bekleyiniz ya da üye olmak için TIKLAYINIZ.]
Okunarak düzenlenmiş PDF. 304 sayfa, 1.4 mb.
Orijinal sayfa yapısında değildir.
[Yeni üye olduysanız üye onayınızı bekleyiniz ya da üye olmak için TIKLAYINIZ.]
[Yeni üye olduysanız üye onayınızı bekleyiniz ya da üye olmak için TIKLAYINIZ.]
[Yeni üye olduysanız üye onayınızı bekleyiniz ya da üye olmak için TIKLAYINIZ.]