Bülent Ortaçgil çizgi romanda çok geçiyor ki Bülent abi forumumuzun ilk sponsorluğunu yaptığı konseri verdi, yine Türkiye Devlet İstatistik Kurumu eserde geçiyor ki şu sıralar onlarla problem yaşıyorum; tabii ben kazanacağım :)
Çizim tekniklerinden hiç anlamam, o konuda bilen üstadlarımız yorum yapacaklardır, sadece bir okuyucu gözüyle baktığımda; bir karede adamın kafası kadının başından 2 - 3 kat daha büyük geldi bana, aslında ben çizgi romanda tam anatomi hiç aramam, arasam; çizgi roman değil, fotoroman okurum ama ben çizgi roman okumak istiyorum, Mister No'yu bir miktar anatomi dışında görmek istiyorum, Torpedo'yu bir miktar eğri büğrü görmek istiyorum...; kısacası sadece o kare hariç; benim çizgiyle ilgili söyleyeceklerim yok, zaten söyleyebilecek bilgim de yok; çünkü işin tekniğini hiç bilmiyorum, lakin senaryodan az buçuk anlarım; arkadaşlar da değinmişler ama bana göre imla hataları son derece önemsiz bir konu, çünkü düzeltilmesi çok basit işler, baskıya vermeden verirsin birine hemen yarım saatte düzeltir olur biter, tek mesele; meleke, öyle "Verirsin birine yarım saate...." değil; yarım yılda düzeltilemeyecek şeyler vardır, bu nedenle; ben çizgi roman çalışmalarında imla hataları gibi basit düzeltilebilecek hataları hiç söylemem bile, tabii imla hataları da var, örneğin; "bir şey" ayrı yazılır, mesela bir yerde ayrı yazılmış ama aynısı başka balonda birleşik yazılmış vb...., kısacası; hemen düzetilebilecek aşırı basit hatalar, tabii eserde imla yanlışlıkları da kesinlikle hata ve olmamalı ama önemsiz hatalar, ben de çizgi roman üretimiyle ilgili çalışmalar yapıyorum, bu konuda eleştiri bekleyen eser sahibinin; sadece meleke anlamında eleştirileri merak ettiğini anlayabiliyorum, eser aşırı sağlam ve vurucu balonlar var, son derece ciddiyim; bunu herkes yazamaz, ben bu konularda moral vermek için "İyi, çok güzel, vb..." demem; açık açık yazarım, bu senaryoyu Bernet'e versen klasiklere girer, çalışmalarınıza mutlaka devam etmelisiniz, imla kurallarını öğrenmek için sıradan bir fakülteye yazılmamız yeterli ama meleke; Kutsal Çizgi Roman'ın öyle herkese bahşettiği bir hazine değildir ve sanatın okulu olmaz, olsa da her bitiren sanatçı olamaz, tüm içtenliğimle söylüyorum ki bu işin peşini sakın bırakmayın, sanat kokusu kesin var ve bu topraklarda sanatçılara her şeyden çok ihtiyacımız var, ellerinize sağlık üstat :)