Çizgili Kitap is 18 years old - Çizgili Kitap puni 18 godina - Çizgili Kitap ha 18 anni - Çizgili Kitap tiene 18 años - Çizgili Kitap 18 yaşında - Çizgili Kitap 18 वर्ष का है - Tá Çizgili Kitap 18 bliana d’aoi - Çizgili Kitap - International Comics Joint Brother Forums Union - www.cizgilikitap.com

 

Konu: Aytunç Altındal - Papa 16. Benedikt

  1. #1
    Mandos
    Guest

    [Yeni üye olduysanız üye onayınızı bekleyiniz ya da üye olmak için TIKLAYINIZ.]


    ÖNSÖZ


    1941 yılında Almanya'nın Bavyera eyaletindeki şirin Traunstein kasabasında yaşayan sofu Katolik Ratzinger Ailesi'nin küçük oğlu Joseph Alois Ratzinger Almanya'nın Führet Adolf Hitler için kurulmuş olan "Hitler Gençlik Örgütüne" üye oldu. İki yıl sonra 1943'te Hitlerci Alman Ordusu'na katıldı. Genç Ratzinger 16 yaşındaydı. Sofu bir Katolikti ve amacı ilahiyat fakültesini bitirmek ve din adamı olmaktı. Oysa katıldığı gençlik örgütü Katolik Dini'ni tarihten silmek isteyen bir kuruluştu!!!

    Genç Ratzinger büyüdü, iyi bir eğitim aldı ve 2005 yılında 16. Benedikt adıyla Papa seçildi. Papa seçilmesinden sonra bazı art niyetliler (!) Papa'nın Nazi geçmişini gündeme getirdiler. Bunun üzerine Papa şu açıklamayı yaptı:

    "Ben Nazileri sevdiğim için değil mecbur olduğum için Hitler'in örgütüne katıldım, elimden gelseydi Nazi olmazdım. 1943'de Hitler'e muhalefet etmek imkânsızdı. Hiç kimse ona karşı çıkmaya cesaret edemezdi."

    Bu sözlerdeki gerçeklik payı tartışmalıdır. Çünkü 1941'de olsun 1943'de olsun Hitler'e ve Naziler'e karşı çıkan, muhalefet eden Katolik ve Protestan binlerce kişi vardı. Hatta bunlardan bazıları Ratzingerler'in Traunstein'daki evlerinin kapı komşusu idi. Okuyalım o dönemde Ratzinger’in kapı komşusu olan Elizabeth Lohner'in, Ratzinger'in Papa seçilmesinden sonra yaptığı bu açıklamaya verdiği yanıtı:

    "1943'de Traunstein'da Hitler'e muhalefet etmek tabiidir ki mümkündü. 1943 yılında biz Ratzingerler'le komşuyduk ve benim kayınbiraderim Hitler'e muhalefetten ve Orduyla katılmak istememesinden dolayı ünlü Dachau esir kampına atılmıştı."

    Dahası, Ratzingerler'in evinin yüz metre kadar ilerisinde oturan bir aile ise 1943 yılında Traunstein'de Naziler'e ve Hitler'e karşı "Yeraltı" örgütlenmesini yöneten Hans Braxenthaler"i gizliyordu! Diğer bir anlatımla Papa'nın dediği gibi Almanya'da hiç kimse Hitler'e muhalefete cesaret edememiş değildi. Tam tersine küçük Katolik kasabası Traunstein da BİLE MUHALEFET VARDI VE RATZİNGER DE BUNU BİLİYORDU BABASI DA BİLİYORDU ÇÜNKÜ BABASI BÖLGENİN KIDEMLİ POLİS MEMURU İDİ!

    2. Dünya Savaşı sırasında doğrudur, Naziler çok baskı uygulamışlardı. Yüzbinlerce Alman ve iddialara göre altı milyon Yahudi öldürülmüştü. 1939-45 yılları arasında hangi Alman'a sorarsanız hiçbiri Toplama Kampları'nın varlığını, Soykırım'ı ve Alman Sosyalist, Komünist, Protestan ve Katolik kişilere yapılan işkenceleri duymamıştı! Tüm Almanlar ağız birliği içinde, "Olanlardan bizim haberimiz yok!" diyorlardı. Savaş bitti bu kez de bir zamanlar en azgın ve azılı Nazi olanlar, "Bizim suçumuz yok. Hitler'e muhalefet imkânsızdı biz de onun için MECBUREN NAZİ OLDUK!" demeye başladılar.

    Papa da Alman olduğu için her halde aynı BAHANE'nin ardına sığınmayı uygun görmüştür. Eğer gerçekten de Hitler’ e bağlılık duymuyor idiyse o zaman da onun örgütüne katılırken gerçek duygularını gizlemiş ve göğsüne Hitler’in resmini rozet olarak takmıştı. Bu davranış da herhalde bir din adamına yakışmazdı. Çünkü şu bir gerçektir ki Katolik dininin savunulması için canlarını vermiş binlerce belki de onbinlerce "İnançlı Katolik" vardır. Onlar böylesi bir Hypocracy (ikiyüzlülüğe)'ye tenezzül etmeden ölüme yürümüşlerdi...

    Nedir ki Hitlerci "Zihniyet" ile bugünkü Papa'nın geçmişteki uygulamaları arasında çok ilginç paralellikler vardır. Hitler döneminde binlerce kitap yakılmış, yazarları tutuklanmış veya öldürülmüştü. Hitler döneminin en belirgin özelliği "Duygu ve Düşüncelere Hoşgörü" tanınmamasıydı. Resmi görüşe aykırı olan her kitap, her yazı, her söz ve her eleştiri şiddetle red edilir ve cezalandırılırdı. 16. Benedikt de ilginçtir aynı yöntemi izlemiştir. Vatikan'ın resmi görüşlerine karşı olduğunu düşündüğü her söze, her eleştiriye ve yazıya karşı çıkmış ve birçok ünlü ve değerli Katolik İlahiyatçıyı CEZALANDIRMIŞTIR. (Ayrıntılar kitapta).

    Yine ilginçtir ki gençlik döneminde "Liberal Teoloji"nin savunucusu olan Ratzinger 1968'den sonra tam bir "Despot" kesilmiştir. Bu da her halde onun, tıpkı Hitler Gençlik Örgütü'ne girerken gerçek duygularını ve inançlarını gizlemesi gibi bir durumdur. Çünkü 1968'e kadar Vatikan'ın "Liberal" ilahiyatı benimsemesi gerektiğini savunmuş ve bu mücadeleyi veren ilahiyatçılarla içli dışlı olmuş ama sonra başta öğretmeni Prof. Hans Küng olmak üzere tümünü Vatikan'dan ve Kilise'den uzaklaştırmıştır! Bu konuda da samimi davranmadığı açık bir gerçektir. Rastlantı bu ya, işte bu davranış tarzı da Hitler'den kalmadır. Çünkü Hitler de 1918-1919 döneminde görüşlerine inanmadığı kişilerin arasına katılarak onları izleyen bir "Lupus=Muhbir" kişi idi...

    1945 yılında savaş bitti ve genç Ratzinger hani şu hiç kimsenin Hitler'e muhalefet etmeye cesaret edemediği Traunstein'deki evine döndü. Buradaki Amerikalı İşgal gücüne kendi isteğiyle giderek teslim oldu. Kısa bir süre Traunstein'daki Toplama Kampında tutuklu kaldı ve sonra diğer tutuklulara gösterilmeyen bir "Hoşgörü" nedense ona gösterildi ve serbest bırakıldı, ve yüksek öğrenime başlayabilmesi için kendisine imkanlar sağlandı. Rastlantı bu ya, Traunstein'ı işgal eden Amerikalı Birliğin Komutanı yaşamak için kendisine Ratzingerler'in evini seçmişti ve ABD'li Teğmen ilerde Papa seçilecek olan genç Ratzinger'in odasında kalıyordu... Yine tarihin garip bir cilvesi olsa gerek 1945'de genç Ratzinger'in kısa süre kaldığı Traunstein'daki Toplama Kampı'nda 1918-19 döneminde Hitler de Lupus olarak görev yapmış ve istihbarat toplamıştı..
    .
    Yeni Papa'nın bizi ilgilendiren tarafı Türkiye'ye bakışı ve uluslararası siyasette oynayacağı roldür. Uluslararası planda 2004 yılında ABD'de yapılan seçimlerde Bush'a rakip olan Yahudi asıllı Katolik John Kerry'nin seçimi kaybetmesinde birinci dereceden rol almıştır. John Kerry'nin ABD'li Katolikler'den oy almasını engelleyen kişi Ratzinger olmuştu ve onlara Bush'u desteklemeleri gerektiğini söylemişti. Papa'nın Türkiye'ye bakışı kendinden önceki II. Jean Paul gibi çok negatiftir. Ancak İslam âlemiyle ve Arap dünyasıyla arası iyidir. Özellikle İran, Mısır ve Yemen gibi ülkelerle ilişkilerini geliştirecek ama Türkler'e karşı taşıdığı nefreti üzerinden atamayacaktır. Papa'yı kızdıran husus Türkleşin "Laikliği" benimsemiş olmaları ve Hıristiyanlığın kurulduğu Anadolu'ya egemen olmalarıdır. (Ayrıntılar kitapta.)

    Yeni Papa'nın 2006'da Türkiye'ye yapacağı ziyaret bize yeni yükler ve tazminatlar getirecektir. Bu nedenle nasıl bir Papa ile uğraşacağımızın bilinmesi için bu kitabı yazdım. Özellikle "Diyalogcu Müslümanlar" bu uyarıları dikkate alırlarsa iyi olur. Bana "Hayırlısı Olsun" demek düşüyor!

    Aytunç Altındal
    11 Aralık 2005
    İspilandit



    146 sayfa, 2.3 mb. pdf.

    [Yeni üye olduysanız üye onayınızı bekleyiniz ya da üye olmak için TIKLAYINIZ.]

  2. #2
    Aktif Üye
    Üyelik Tarihi
    Jun 2015
    Mesajlar
    322

    Seviye: 37 
    Tecrübe: 1,156,863
    Sonraki Seviye: 1,209,937

    Beğenmiş
    5
    Beğenilmiş
    118
    Adı Geçen
    0 Konu
    Etiketlendiği
    0 Konu
    Konunun uzmanı bir isimden değerli bir paylaşım teşekkür ederim

FACEBOOK'TA PAYLAŞ

Konuya Mesaj Yazanlar: 1

profesyonel web tasarım
© Copyright 2021. Tüm Hakları Saklıdır. Çizgili Kitap | Çizgili Kitap Forum Kuralları