20. yüzyılın büyük modernist romancılarından William Faulkner'ın yazım tekniğinde radikal bir yeniliği temsil eden, benzersiz bir yapıt. Ölüm döşeğinde olan Addie, kırk mil uzaklıktaki Jefferson mezarlığına, ailesinin yanına gömülmeyi vasiyet eder. Addie'nin tabutunu bir katır arabasına yükleyen Bundren ailesi, sıcakla ve sellerle boğuşacakları uzun bir yolculuğa çıkar. Döşeğimde Ölürken, on beş farklı anlatıcının ağzından anlatılan elli dokuz bölümden oluşur. Ailenin öfke, üzüntü, endişe ve tutku dolu serüveni karakterlerin zihninden geçen akışın ritmiyle birleşir. Bilinçlilik akışı tekniğini çarpıcı bir yetkinlikle kullanan Faulkner'ın karakterlerinin "gözleriyle sesi kendi içine dönüp ağlayışını dinlemeye koyulmuş gibidir". Düzyazıyı şiirselleştirmekte sıradışı bir yeteneği olan Faulkner'ın bu romanı, sezgilerin, duyarlıkların, iç seslerin, boşlukların destanıdır.
"Döşeğimde Ölürken'in bir Amerikalı tarafından yazılmış en özgün roman olduğu söylenebilir. Faulkner, 20. yüzyılın en büyük romancıları arasında."
-Harold Bloom-
WILLIAM FAULKNER 1897'de New Albany'de doğdu. 1949'da Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanan ABD'li romancı, Güney'in yazgısını anlatan romanlarıyla
tanınır. llk kitabı pastoral şiirlerden oluşan The Marble Faun'dur. Ağır yaralı bir pilotun Georgia'ya dönüşünü anlatan ilk romanı Soldier's Pay'i New Orleans'ta
yazdı. İkinci romanı Mosquitoes, New Orleans edebiyat çevresine yöneltilen ağır bir taşlamaydı. Flags in the Dust'tan sonra yazdığı romanı The Sound and
the Fury, Faulkner'm ilk başyapıtıydı. Bu romanında Faulkner, soylu Compson ailesi aracılığıyla bütün toplum düzeninin yozlaşmasını ve çöküşünü anlattı.
Faulkner, 1930-1942 arasında bir yandan Holywood'da film senaryoları üzerinde çalışırken, bir yandan da iki öykü kitabı, A Green Bough adlı bir şiir kitabı ve
dokuz roman yayımladı. Bu romanlardan As I Lay Dying'de yoksul bir beyaz aileyi ve bu ailenin bireylerinin ölen annelerini Jefferson'a gömebilmek için
göze aldıkları zorlu yolculuğu anlatıyordu. 1932'de yayımlanan Light in August'ta melez olup olmadığı belli olmayan Joe Christmas'ın portresini çizdi.
Faulkner, geniş okur kitlesine, yapıtlarının yayımlanmasından çok sonra ulaştı. Başlıca eserleri: Soldier's Pay, 1926; The Sound and the Fury, 1929 (Ses ve ôjke, Remzi Kitabevi, 1965); Sartoris, 1929 (Sartoris, Can Yayınlan, 1985); As I Lay Dying, 1910 (Döşeğimde Ölürken, lletişim, 1993); Sanctuary, 1931 (Kutsal Sığınak, Can Yayınları, 2000); Light in August, 1932 (Ağustos Işığı, lletişim, 1990); Dr. Martino and Other Stories, 1934 (Doktor Martino, Yenilik, 1954); Pylon, 1935; Absalom Absalom!, 1936 (Abşalom Abşalom, YKY, 2000); The Unvanquished, 1938; The Wild Palms, 1939 (Çılgın Palmiyeler, YKY, 2011); Go Down, Moses, 1942 (Kurtar Halkımı Musa, YKY, 2002); The Bear, 1942 (Ayı, lletişim, 1991); Intruder in the Dust, 1948; Knight's Gambit, 1949 (Duman, Can Yayınlan, 1991); The Hamlet, 1950 (Köy, Can Yayınlan, 1991); Requiemfor a Nun, 1951; A Fable, 1954 (Dilek Ağacı, Bir Masal, Can Yayınlan, 1994); The Town, 1957; The Reivers, 1962.
[Yeni üye olduysanız üye onayınızı bekleyiniz ya da üye olmak için TIKLAYINIZ.]
Alıntılı Cevapla
