Konu: Fikri Fintik'in Kötücül Maceraları hikaye serisi

  1. #1
    lontabi
    Guest

    Bu seriye daha bugün başladım. Tek hikaye var, ikincisi için de bir fikrim var, baştan sona hikayeye dönüştürüp yazınca onu da burada paylaşırım.

    Fikri Fintik'in Kötücül Maceraları Bölüm 1: Elveda Dünya!


    Fikri Fintik'in türlü kötülükleri için geliştirdiği icatlarının bulunduğu laboratuvarda heyecanlı sesi yankılandı:


    -BAŞARDIM! SONUNDA BAŞARDIM!


    Fikri Fintik'in sadık yardımcısı Haldun da çok sevinmişti. Patronu sonunda başarmıştı. Neyi mi başarmıştı? Dünyayı yok etme makinesini icat etmeyi! Evet, kutu şeklindeki bu makinenin üstündeki büyük kırmızı düğmeye basınca dünya yok olacaktı.


    Fikri Fintik heyecanla zıplıyordu "Nihayet kötülüğümün zirvesine ulaşacağım, tüm dünyayı yok edeceğim!" Haldun da onun bu kötücül heyecanını paylaşıyordu. Fikri düğmeye basmak için uzandı, tam basacakken elektrikler kesilmişti.


    "Yahu bu ne rezalet kardeşim işimiz gücümüz var dünyayı yok edecez, elektrik arızası çıkıyor!"


    "Yapacak bir şey yok patron, arızayı gidermelerini beklememiz lazım."


    Fikri Fintik ve yardımcısı Haldun sıkıntıdan isim şehir oynadılar, hava kararınca gölgelerle şekiller yapıp eğlendiler, birkaç saat sonra elektrikler geldi.


    "Ve şimdi dünyayı yok etme vaktidir! Elveda dünya!"


    DİNG DONG!


    "Haydaa, şimdi kapıyı kimin çaldığını öğrenemezsem meraktan ölürüm, önce gelene bakalım, dünyayı sonra yok ederiz."


    Fikri Fintik'in anne babası köyden yatılı ziyarete gelmişlerdi. Fikri Haldun'u bir köşeye çekip: "Bak Haldun'cum ailem benim dünyayı yok etmek isteyen dahi kötü olduğumu bilmiyor, sen icatları sakla, dünyayı sonra yok ederiz" dedi.


    Fikri'nin ana babasının ziyareti bir hafta sürdü. Fikri ve Haldun, Fikri'nin anasının yemeklerinden şişmanlamışlar, Fikri dahi bir kötü için fazla göbekli bir hale gelmişti.


    Aileyi uğurladıktan sonra Fikri Haldun'a dönüp: "Çıkar bakalım benim harika icadımı! Dünyanın sonuna gelmiş bulunuyoruz!" dedi.


    Dedi demesine de Fikri ve Haldun terden sırılsıklam olmuş, leş gibi kokuyorlardı. Sonuçta dünyayı terli terli yok etmeyelim, önce güzelce bir duşumuzu alalım dediler. Dediler demesine de, bu kez de sular kesilmişti!


    Bir gün de suların gelmesini bekledikten sonra duşa girdilerse de, kombinin ayarı bozulduğu için soğuk suyla durulanmak zorunda kalmışlardı. İkisi de şifayı kapınca, dünyayı hasta hasta yok etmeyelim deyip eczaneden antibiyotik aldılar, bir hafta da bunların öksürüp aksırmasıyla böyle geçti.


    Nihayet her şey hazırdı. Tam düğmeye basacakken yine elektrik kesilmesin mi? Fikri "Ama olmaz ki, yazar burada tekrara düşüyor!" diye itiraz ettiyse de Haldun bir şey anlamayıp "Ne yazarı patron?" diye sordu. Fikri de "Sen anlamazsın, dördüncü duvarı yıkıyorum." dedi. Haldun'un kafası karıştı "Patron dördüncü duvar sinemada olmuyor mu, hikayede duvar mı olur?" dediyse de Fikri'nin de kafası karıştığından hikayede hikayenin hikaye olduğuna yapılan göndermeye dördüncü duvar yıkmak denip denemeyeceğinden emin olamadılar.


    Neyse elektrik kesintisi, sonra tekrar su kesintisi, hortum, uzaylı istilası, ejderha istilası derken nihayet şartlar oluşmuş, Fikri'nin dünyayı patlatma makinesini kullanmasının önünde hiçbir engel kalmamıştı. Fikri çılgın ve kötücül kahkahalar atarak nihayet o kırmızı düğmeye bastı.


    Bastı da, makineden sadece zaaaart diye bir ses geldi. Fikri şaşırdı. Bastı, yine aynı ses. Derken pencereden bir ses duydu:


    "ESKİCİİİİİİ! ESKİLERİ ALİYYEAAAA! ESKİCİİİİİ!"


    Fikri eskiciye bağırdı: "Bu makineye ne verirsin?"


    Günün sonunda Fikri hain planında başarılı olup dünyamızı yok edemedi ama çalışmayan makineyi verip bir leğenle on iki mandal aldı.


    BU MACERANIN SONU

  2. #2
    lontabi
    Guest
    Bugün ikinci bölümü de yazdım.

    Fikri Fintik'in Kötücül Maceraları Bölüm 2: Hipnoz FM


    Fikri Fintik yine laboratuvarında çalışıyordu. Birdenbire bağırmaya başladı:


    -BULDUM! SONUNDA BULDUM!


    Yardımcısı Haldun artık alışmıştı. Sakince:


    -Ne buldun patron? diye sordu.


    -Oğlum Haldun bu sefer geçen seferki gibi olmayacak. Bak bu radyo vericisi bir hipnoz dalgası yayıyor. Radyoda canlı yayında herkesi hipnotize edip kölem yapacağım! Dünyayı ele geçireceğim!


    -Patron bu da geçen seferki yerine mandal leğen aldığımız makineye benzemesin?


    -Oğlum bu sefer başka diyorum sana ya! Şimdi bu vericiyi bir radyo istasyonuna takmamız lazım.


    -Hadi buyurun, yine başlıyoruz.


    -Yürü Haldun, gece karanlığından istifade edip yakınlardaki yerel radyo istasyonuna baskın yapacağız.


    Fikri Fintik ve sadık yardımcısı Haldun gecenin bir vakti radyo binasına baskın yapıp kapıda bekleyen güvenlik görevlisini bayılttıktan sonra canlı yayın odasına geçtiler. Fikri hipnoz vericisini radyo istasyonuna bağladı ve canlı yayına geçtiler:


    -Yayınımız Fikri Fintik tarafından kesilmiş bulunuyor. Bu yayını dinleyenler olarak Fikri Fintik'e itaat edeceksiniz. Fikri Fintik sizin efendinizdir. Ona itaat edeceksiniz.


    Fikri sevinçten zıplıyordu:


    -Oğlum Haldun dünyayı ele geçirdik sayılır, herkes kölem olacak!


    Birkaç saat beklediler, hipnotize olmuş dört kişi geldi.


    -Fikri Fintik efendimizdir, emret sahip!


    Fikri şaşırmıştı:


    -Dört kişiyle mi ele geçireceğim dünyayı? Bu nasıl iş?


    Siz sevgili okurlar için biz açıklayalım: İnternet çağında radyo dinleyen, üstelik de yerel istasyonu dinleyen kaç kişi olur? Yani bu şekilde dünyayı ele geçirme planı en başından başarısız olmuştu. Hipnozlu viral video falan deneseler belki şansları olurdu ama radyo eskisi kadar geniş kitlelere hitap etmiyordu.


    Fikri düşündü, düşündü, dört kişiyi hipnotize etmişim boşa gitmesin, bunlarla dünya ele geçirilmez ama hiç değilse aşağı mahallenin bakkalını ele geçiririm dedi. Adamlarını bakkala saldırtıp bakkal dükkanını ele geçirdi.


    -Hayaller dünya hakimiyeti, hayatlar bakkallık! Oğlum Haldun, şuradan veresiye defterini ver de bari biraz hasılat yapalım!


    -Veresiye defteri yok patron, insanlar süpermarketi tercih ettiği için bakkala da çok az müşteri geliyor zaten.


    -Biz bu kadar hipnoz frekansını müşteri çekmeyen bir bakkala çökmek için mi yaptık yani?


    BU MACERANIN SONU

  3. #3
    lontabi
    Guest
    Üçüncü bölüm için de aklıma fikir gelince yazdım ama bundan sonra ne zaman bir şeyler yazıp çizip buradaki konulara ekleme yaparım bilemiyorum.

    Fikri Fintik'in Kötücül Maceraları Bölüm 3: Tuhaf Bir Soygun


    -Haldun'cum ne diyorum biliyor musun?


    -Ne diyorsun patron?


    -Biz dünyayı ele geçireceksek bize bol para lazım oğlum. Böyle bakkal dükkanı işletmekle olmaz bu iş.


    -Evet patron.


    -Dünyayı ele geçirme planlarını finanse etmek için büyük bir banka soygunu yapmamız lazım. Bunun için de önce bir yerden silah bulmamız lazım.


    -Silah ruhsatı için başvuralım patron.


    -Ben başvurdum zaten de, dünyayı ele geçirmeye çalışan deli dahi olduğunuz için ruhsat başvurunuz kabul edilmedi diye kağıt geldi. Zaten yasal yoldan silah edinen kötü karakter mi olur oğlum boşver ben daha güzel silah yapacağım laboratuvarda


    -Aman patron gene önceki icatların gibi olmasın?


    -Sen de papağan gibi taktın ha Haldun, öncekiler gibi olmasın da öncekiler gibi olmasın. Plağı değiştir oğlum arada.


    -Patron ne plağı Allah'ını seversen geçen sefer de radyo vericisi icat ettin bak dükkanda sinek avlıyoruz. Şu teknolojiye artık ayak uydur gözünü seveyim ya.


    -Tamam Haldun fazla ukalalık istemez. Ben yeni silahı geliştirmeye gidiyorum.


    Fikri Fintik 15-20 gün laboratuvara kapandı, kuru ekmek yiyip su içmek ve ihtiyaç molaları haricinde gözünü kırpmadan yeni silahı üzerinde çalıştı, ve bir gün nihayet...


    -İŞTE YENİ SİLAHIM!


    Haldun patronuna bakakaldı. Fikri'nin elinde bir parça kağıt, üzerinde "tabanca" yazıyor. Patron iyice kendini kaybetti diye düşündüyse de bu düşüncesini açıkça dile getirmeye çekindi.


    -Hadi oğlum Haldun gidiyoruz, dünyayı ele geçirme planımıza biraz kaynak sağlayalım.


    Haldun çaresiz düştü patronunun arkasına, gittiler şehir bankasına, Fikri daldı içeri, üzerinde "tabanca" yazan kağıdı gösterip "Kimse kıpırdamasın! Bu bir soygundur!" diye haykırdı.


    Haldun'un korkuyla beklediğinin aksine bankadaki herkes korkuyla ellerini kaldırmıştı!


    -Ateş etmeyin beyefendi hemen paraları getiriyoruz.


    Birkaç dakika geçti, Fikri'ye bir çanta verdiler. Fikri "Sakın polisi aramayın yoksa geri gelirim!" diye bankadakileri tehdit ettikten sonra şaşkın vaziyetteki Haldun ile birlikte kirişi kırdı.


    Laboratuvara dönüp çantayı açtıklarında çantanın üzerinde "para" yazan kağıtlarla dolu olduğunu gördüler. Haldun "Hah işte ben bir çapanoğlu çıkacağını biliyordum" der gibi baksa da Fikri durumda hiçbir gariplik görmüyor gibiydi. "Paralar, paracıklarım!" diye sevinçle zıplamaya başladı.


    -Oğlum Haldun şimdi işimiz iş, derhal gidip bu paralarla spor araba ve malikane alıyorum, bundan sonra lüks içinde yaşayacağız!


    Fikri laboratuvardan çıktı, Haldun patronunun durumunu anlamaya çalışmaktan yorulmuş bir şekilde boşvermişken Fikri birkaç saat içinde geri geldi. İki elinde iki parça kağıt, birinin üstünde "Malikane" yazıyor, diğerinin üzerinde "Spor araba" yazıyor. Haldun'un olanlara anlam verememesinin aksine Fikri çok mutlu görünüyordu.


    BİRKAÇ GÜN SONRA


    -Daha çok paraya, mala, mülke kavuşunca daha mutlu olurum sanmıştım. Neden böyle olduğunu bilmiyorum ama yeni aldığım spor araba ve malikane aslında gerçek değilmiş gibi geliyor. Varoluşsal bir kriz yaşıyorum. Bir gün gerçekten dünyayı ele geçirmeyi başarırsam o da mı böyle hissettirecek?


    -Fikri Bey bu haftalık da seans saatimizin sonuna geldik. Haftaya yeniden konuşuruz.


    BU MACERANIN SONU

FACEBOOK'TA PAYLAŞ
profesyonel web tasarım
© Copyright 2021. Tüm Hakları Saklıdır. Çizgili Kitap | Çizgili Kitap Forum Kuralları