Bugs Bunny, Woody Woodpecker, Screwy Squirrell tarzı çizgi film karakterlerinden ilhamla oluşturduğum çevresindekileri sinir eden hiperaktif karakterin maceraları
Ceren Çaktırmaz ile Çaktırmadan Kaos Bölüm 1: Katil Kim?
Sabahın ilk ışıkları malikaneye vururken keskin bir çığlık sessizliği bıçak gibi kesti. Evin hanımı Fulya Hanım eşi Ergun Bey'i sırtından bıçaklanmış halde salonda yüzüstü yatar vaziyette görünce çığlığı basmıştı. Evde Fulya hanımla Ergun bey dışında uşak, kahya ve bahçıvan vardı. Hiçbir şeye dokunmadan polise haber verdiler.
Polisler geldi, ortalığı inceledikten sonra "bir şey bulursak size haber veririz." diye gittiler. Fulya Hanım titreme krizine girmiş, çevresindekiler onu kendine getirmeye çalışıyordu. Polis komiseri Fulya Hanım'a bir kart uzattı:
"Bizim prosedürlerimiz uzun sürer, size usta bir dedektifin kartını vereyim, bu tür işleri daha hızlı ve etkili çözüme ulaştırır."
Dedektif Kemal'i çağırdılar. İçeri girdiğinde şüphelileri tek sıraya dizip halıdaki izleri dikkatle incelemeye koyuldu. Arada bir "hımmm" diye sesler çıkarıyordu. Geniş salonun ortasında Ergun Bey'in sırtından bıçaklanmış cesedi yüzükoyun yatıyordu. Bıçağın saplandığı yerden sızan kanlar halıya bulaşmış, kanlı ayak izleri oluşturmuştu. Ayak izleri halının kenarında kesiliyordu. Duvarlardaki pahalı tablolara dokunulmamış, duvardaki kasa zorlanmış, çekmeceli dolabın üzerindeki eşyalar yerlere saçılmıştı. Yerde bir de devrilmiş sandalye vardı. Dedektif Kemal iyice eğilip yerdeki kan lekelerini yakından incelemeye başladı. Görev başında olduğu için zihnini dış uyaranlara kapatmış, tamamen işine konsantre olmuştu. İzlerin üzerine eğildi ve...
"BÖÖÖÖÖÖÖÖÖÖ!!!!"
Ani bir sesle sıçradı. Arkasında sesin sahibi olduğu yüzündeki müstehzi sırıtmadan anlaşılan genç bir hanım dikiliyordu.
"Ay ödüm patladı. Siz kimsiniz burada ne işiniz var?"
"Ceren Çaktırmaz. Kapıyı açık bulunca çaktırmadan girdim."
"Hanımefendi burada ciddi bir araştırma yapıyorum. Lütfen rahatsız etmeyin"
"Ay tamam ne kıymetli araştırmanız varmış ben burada duruyorum"
EEEEEEEEEEEEEEEEEEEEE
Ceren ağzıyla gürültü çıkarmayı sürdürdü. Dedektif Kemal Ceren'i yok sayıp araştırmaya devam etmeye çalıştıysa da Ceren'in ağzıyla çıkardığı tekdüze ses sinirine dokunmaya başladı.
"Şimdi bu izler bu tarafta başlayıp buraya doğru.... hanımefendi şu sinir bozucu sesi keser misiniz?"
Ceren hiç sesten haberi yokmuş gibi havaya bakıyordu.
"Neyse... buradan parmak izi örneği alacağım"
Ceren birden sıçradı:
"Parmak izi mi? Buyurun buraya birkaç parmak izi örneği bırakayım"
Ceren cesedin etrafındaki kanlı izleri parmaklarıyla ovalamaya başlayınca Dedektif Kemal sabrının sonuna gelerek:
"Hanımefendi cinayet mahallini bozuyorsunuz! Bu yaptığınız kabul edilemez!" diye bağırdı.
Ceren yine pişkin tavrıyla "ay tamam ne kıymetli halınız varmış temizlerim" diye bir şişe çıkarıp halıya döktü. Halıdan CASSS diye bir ses çıktı ve halıda kocaman bir delik oluştu!
Dedektif Kemal sinirden burnundan solumaya başlamıştı.
Ceren sırıtması iyice yüzüne yayılmış bir ifadeyle "ay tamam tamam yeni halı sereriz" diye hızla bir halı çıkarıp silkelemeye başlayınca ortalığa tozlar yayıldı. Dedektif Kemal öksürmeye başladı.
"Yeterince zarar verdiğinizi düşünüyorum artık dışarı çıkar mısınız ben de işime bakayım!"
"Bence hala daha fazla zarar verebilirim" diye sırıtarak halıyla Dedektif Kemal'i paket gibi sarmaladıktan sonra hiperaktif gibi zıplayarak kıkırdamaya başladı. "Şimdiiii olay yerine ben de bir göz gezdireyim" diye gözlerini hızla sağa sola çevirmeye başladı. Çevredekiler olan bitene anlam verememiş şaşkın şaşkın bakıyorlardı.
"AHA İŞTE BULDUM!"
Ceren ev sahibi Fulya Hanım'a döndü. Ciddi bir ifadeyle "Merak etmeyin hanımefendi, ben böyle oyunları severim ama sizi mağdur etmeyeceğim. Katili buldum" dedi. Fulya Hanım'ın rengi sararmış olanlara inanamıyordu. Umarım bu çatlak kızın bir bildiği vardır diye düşündü.
"Bakın buradaki kasa zorlanmış. Bu da cinayetin kasayı soymak için işlendiğini gösteriyor. İzleri inceleme imkanı bulduğumda dışarı giden iz görmediğime göre katil burada. Yani uşak, kahya ve bahçıvandan biri katil. Ama bir ipucu daha var ki bana katili kesin olarak söylüyor"
Dedektif Kemal halıdan güçlükle kurtulmuş, sinirden kıpkırmızı olmuş suratıyla Ceren'e dönüp "Benim henüz incelemeye başladığım evde siz katili buldunuz demek! Hadi açıklayın merakla sizi dinliyoruz!" diye bağırmıştı.
"Dikkat ederseniz buradaki sandalye kasanın olduğu duvara doğru sürüklenmiş. Buradan da anlıyoruz ki kasayı açmak için katil sandalyeye çıkmaya gerek görmüş. Burada boyu kasaya yetişemeyecek kadar kısa olan tek kişi kahya olduğuna göre işte katilimiz!"
Dedektif Kemal gürültüyle gülmeye başladı. "İşte şimdi baltayı taşa vurdunuz küçükhanım. Böyle şeyler mahkemede kanıt yerine geçmez. Nerede itiraf, nerede deliller? Ne diyeceksiniz burada sandalye var o zaman katil bu mu diyeceksiniz?"
Ceren iyice sırıtmaya başladı. Olanlara anlam veremeyen ev sahibi, dedektif ve şüpheliler bu kez bu kız cidden aklını kaçırdı galiba der gibi endişeyle baktılar
"Şimdi geldik en eğlenceli oyunumuza. Sen kahya cinayeti işlediğini itiraf ediyor musun?"
"Hiçbir şey kabul etmiyorum."
Ceren gene hiperaktif gibi zıplamaya başladı. Enerjisini zapt edemiyormuş gibi gözükerek "işte beklediğim cevap, itiraf ettirme süreci başlasın!" diye bağırdı.
Cebinden çıkardığı bir sakızı ağzına atıp kahyanın kulağının dibine girdi
ÇLAKS! ÇLAKS! ÇLAKS! ÇLAKS!
"Iyyyyhhh ne yapıyorsun be? Ben bir şey itiraf etmiyorum"
"Daha yeni başladık zaten ÇLAKS! ÇLAKS! ÇLAKS!"
Beş dakika, on dakika, yarım saat, kahya titremeye başlamış, alnında ter damlacıkları belirmişti.
"AY YETEEER YETER! Tamam itiraf ediyorum Ergun Bey'i ben öldürdüm! Kasayı soymak istedim çünkü Ergun Bey'in burada çalıştığım sürede hak ettiğim parayı ödememesinden bıkmıştım! Kasadan sadece hakkım olanı alacaktım!"
Bu enteresan yöntemle cinayet çözülmüş, kahya itiraf üzerine tutuklanmıştı. Biz dedektif Kemal'e dönelim. "Meslekte bunca yıldır ben böyle şey görmedim. Bu kız şeytan!" diye söyleniyordu.
Ev sahibi Fulya Hanım her şey için Ceren'e teşekkür etti. İstediği bir şey olup olmadığını sordu. Ceren omuz silkip "Size yardım etmek bir zevkti. Özellikle oynadığım küçük oyunlar. Ben şimdi buradan ayrılıyorum, sıradaki kurbanımı bulmak üzere. Oyun devam etmeli!" deyip Woody Woodpecker gibi çılgın kahkahalarla oradan uzaklaştı.
Ceren Çaktırmaz çaktırmadan kaos çıkarıp çevresindekileri deli etmeye devam edecek.
BU MACERANIN SONU
Bu seriye henüz 3 bölüm yazabildim. Devamını sonra paylaşırım.