2011'de dünyanın en büyük siyasi olaylarından biri olan Arap Baharı, Kuzey Afrika'yı kasıp kavurdu. Peki, sonra ne oldu? Dünya ilerlerken, dört genç Tunuslu bu orijinal çizgi romanda, işte o belirsiz geleceğin gerçekliğiyle başa çıkmak zorunda.
Helene Aldeguer, Arap Baharı olaylarından sonra Tunus'taki gençlerin hayal kırıklığına uğramış durumuna dair gerçekçi bir bakış açısı sunuyor ve bunu çarpıcı bir şekilde siyah-beyaz olarak resmediyor.
"Yasemin Devrimi"nden iki yıl sonra Tunus istikrarsız ve ekonomik zorluklarla karşı karşıya. Saif, Aziz, Meryem ve Şeyma, hükümeti çevreleyen ve hızla gelişen kargaşadan dolayı kendilerini terk edilmiş hissedenler arasında. Saif üniversiteye gidiyor ama küçük kardeşleri için endişeleniyor. Aziz, Meryem'in ailesinden onay almayı umarak istikrarlı bir iş bulmak için mücadele ediyor, Meryem ise hukuk fakültesine gidiyor ve Şeyma, bir adamın kendini ateşe vermesini izledikten sonra ülkesinden ayrılıp Fransa'ya göç etmeyi düşünüyor.
Kısacası, durum daha da ciddileştikçe ve sokaklarda aktivizm çağrıları daha da yükseldikçe, herkes geleceğinin hangi yönde olduğunu düşünmek zorunda. Çünkü suikastler, tutuklamalar, baskılar, sokak eylemleri artık günlük yaşamın birer parçası haline dönüşmüş gibi görünüyor.
Arap Baharı'nı başlattıktan sonra yapılan seçimlerin bedelini ağır ödeyen, iktidar tarafından baskılara uğrayan, ancak buna rağmen daha güzel bir gelecek arayan Tunus gençliğinin öyküsünde, bizim coğrafyamızdan izler de bulacaksınız. Ne de olsa hepimiz coğrafi olarak o eski kadim toprakların halklarıyız.
Olayları biraz daha kavrayabilmek ve somutlaştırmak adına, kitaptaki dipnotlara ilaveten, dönemin kronolojik olaylar takvimini de çevirerek kitabın arkasına ekledim.
İyi okumalar dilerim.
* Bugüne kadar en az 50 mesaj yazılmış olmalı *