[Yeni üye olduysanız üye onayınızı bekleyiniz ya da üye olmak için TIKLAYINIZ.]
Ofli Hoca’nın Konuşukları
" ... Yaz ayi geldi mi bizim uşaklar Almanya’dan, İstanbul’dan kalkar memleketine gelür. Arada beni de görürler. 'Hocam nasılsın, ne yapaysun?' derler. Yanumda eğleştükleri (durdukları) yoktur, koyarlar bellerine dabancayi koşarlar yaylaya horon tepmeye! Sayun cemaat, uzun uzun konuşacak degülüm, haule yüzünüzü asmayım, ananuzu ..kmedim, elbet insanluk aduna birkaç laf edeceğüm, sabredün, ölmediniz ya... Nedir uşagum, nerde galduk. Hocam, bizim yaylalar gibisi yoktur, derler. Yaylanun hasreti içimizde büyüktür. Bir çıkalum yaylaya alalum hasretimizi. Çıkun uşağım, bok vardur yaylada. Bu yaylalar bu kadar güzeldür de niye bu yaylalari bırakip Almanyalar’a, İstanbullar'a kaçarsunuz. Der ki uşak, hocam, karnumuz doymay. Ha bu yaylalar karnunuzu doyurmaysa neresi güzeldir. Ha bu bizim yaylalar horon tepmeye mi yarar? Yayla dedüğün yer olmuştur artuk, türkü çığırma yeri. Kemençeyi kapan yaylaya koşay! Uşacuğum ha bu yaylalar başka işe yaramaz mi? Bakun sayun cemaat... Yaylada arilar vardur. Sayun cemaat, arilar yaramaz hayvanlardur. Tutamazsın onlari. Diyecesun ki, ariyi niye tutalum derhal sokar adami. Anlayun lafumi, arilari insanlar tutamaz lâkin onlari Allah tutar!
Bir peteğün içinde binlerce ari kaynaşur, yanyana gelir. O peteğün içü sanki düğün dernektür. Sayun cemaat Allah’ın bayrami da işte böyle böyledür! Şimdi sorayrim ha bu arilar peteğün içine horon tepmeye mi girmiştür? Sorayrim, arilar peteğün içine türkü söylemeye mi gelmiştür? Uyan cemaat, aç gözünü müslüman, aç! Arilar peteğün içine insanluk için bal yapmaya gelmiştiir. Ari dedüğün vız vız vız bir minnacuk hayvandur. Sinektür demeyecesün... Düşünecesun... Ufacuk boyuna bakmaz bal yapar. Siz ne yaparsunuz horon tepersünüz. Ha bu yaylanin çiçeğünü arilar görür... Derhal koşarlar yaprakların üstüne. Dişleriyle ısırır emerler yapracuğun ortacağunu. Çikarlar yapracuğun üstüne pirinç karyola gibi. Bu da kurban olduğum Allah’ın gerdeğüdür. Gülme cemaat, ben mi sokayrim arilar sokay! Şimdi sorayrim cemaat, arinin sütü satulur şifa niyetine... Lâkin arinin iğnesi niye satulmaz çarşılarda! Çünkü sayun cemaat, arinin iğnesini ancak çiçeğün yapracuğu çikartur! Lafun hikmetli yerine geldük. Sayun cemaat, iğnesüz kaldık, iğnesüz. İğnesi olmayan ari çiçeğün üstüne çikabilir mi? Çikamaz!... Peki, ne yapar? Horon teper, türkü söyler! Ula uşağum ha bu kadar çiçek, bir arinin lezzetini tadamaz... Çiçeğün yapraklari cennetün tadli meyveleri, şarapları gibidir. Bunun için bir iğnenüz olacak. Alamanyalar’da, İstanbullar’da kaybetmüşsünüz iğneleri. İğnesüz herüler şimdi horon tepey... İğnen yoksa nereye horon tepeysün?.. Sayun cemaat, iğneli adam olacasun, aridan örnek alacasun, hem sokacasun, hem emecesun, o zaman keyfün lezzetün gelir, o zaman oynayacasun. Hem de balini peteğün küçücük kuyularina istifedeceksun!..."
***
Sonradan laf değüştü, peki Ofli! dedi, pek sinirli bir herufsun, küfretmeden duramaysin, ha bu küfürlerle Müslümanluğu nasil bağdaştiriysin...
Valla uşağum, bağdaştiramayrim, bağdaştiramaduğum için küfredeyrim ya...
İyi dinle uşağum dedim, bazan sinirlenip küfretmek kurşun lehim gibidir. Ne kadar su kaçıran, sızdıran delük varsa kapatursun. Bağurup çağurmasan, vurdum duymazliktan, görmemezlikten gelürsen o daha kötü, o zaman delük büyür, önünü alamazsun. Bu yüzden uşağum nerde bir çatlak görürsen içinden geldigi gibi basacasin küfürü... Bak o zaman nasil adam oliylar...
Ama sen de haklusun. Artuk devür değuştu... Eskiden iki bağurup küfretmeyle düzelirdi işler. Aliminyüm tava gibiler, kurşun lehim tutmyi artuk. Bu yüzden Ofli Hocan da biraz zamana uyup değuşuk değuşuk küfretmeye çalişiy. Ofli'nin ha bu memlekette üç kuruşluk saygunluğu varsa, bilecesun ki elli gram kadar değuşuk küfretmelerindendir...
[Yeni üye olduysanız üye onayınızı bekleyiniz ya da üye olmak için TIKLAYINIZ.]
115 sayfa, 1.22 mb. pdf
[Yeni üye olduysanız üye onayınızı bekleyiniz ya da üye olmak için TIKLAYINIZ.]