Mafyanın radarına giren bir adamın, sıradan bir aile babalığından, medyanın desteği ve gazıyla önce yerel, ardından ulusal bir halk kahramanına dönüşmesinin, sonrasında ise kendi gizemli ve karanlık geçmişiyle yüzleşmesinin öyküsü.
Kutsal aile kavramından yola çıkıp, suçun ve cezanın eyaletten eyalette değiştiği bir ülkede, şiddetin tanımının da nasıl hızla değişebildiğini anlatan iyi bir örnek aynı zamanda. O ünlü "Amerikan Rüyası"nın da yeri geldiğinde nasıl "Amerikan kabusu"na dönüşebildiğini görmek ise, oldukça sarsıcı.
Öykünün senaryosu fütüristik yargıcımız "Judge Dredd" ve "Düğme Adam"dan bildiğimiz John Wagner'ın ehil ellerinden çıkma. Çizimler ise Sandman efsanesini yaratan Vince Locke'a ait.
Gerilimi oldukça yüksek, alttan alta şiddetin nasıl insan ruhunu ele geçirdiğini ve kuşaktan kuşağa aktarıldığını anlatan bir başyapıt.
David Cronenberg'in yönetmenliğinde Viggo Moretensen, Ed Harris, William Hurt gibi oyunculardan oluşan bir filmi de var ama ben çizgi romanın büyüsünü bulamadım filmde. Daha çok yetmişlerde bol bol çekilen Charles Bronson tarzı klasik bir intikam hikayesi izlediğimi hissettim. Belki de kitaba çok sadık kalınmadığı içindir bu hissiyatım. Çünkü kitabı filme göre daha bir derinlikli ve karakterler filmdeki gibi havada kalmıyorlar.Ama bence kitap ve film, Amerika'nın şiddet dolu geçmişini de seriyor gözümüzün önüne. Nedenli ya da nedensiz şiddet hep oralarda, bir yerlerde.
Son olarak diyebilirim ki, mafyaya bulaşmak pek hayırlı bir şey değildir. Ve geçmişinizde yatan gizli suçlar, günü gelir, kıçınızı ısırıverir.
NİCE ON YEDİ YILLARA ÇİZGİLİ KİTAP
[Yeni üye olduysanız üye onayınızı bekleyiniz ya da üye olmak için TIKLAYINIZ.]
Alıntılı Cevapla
