Geçtiğimiz yüzyılın henüz başları. Fonda süslü ve abartılı gece giysileri, at arabaları, kapalı camları ve tüm gizliliğiyle işleyen genelevler, sokaklara asılı sis lambaları. Cinayet ve gelişme sancıları arasında dengede kalmaya çalışan bir şehir: Milano.
Dâhilik ile delilik arasındaki sınırda yürüyen bir öykü bu. İşkence odalarını, engizisyon zindanlarını, kanlı katliamları yaratan bir beyin de, evrensel şiiri, resmi, müziği, sanatı yaratan öyle değil mi? Bir paranın iki yüzü gibi. Ya da daha kötüsü, aynı yüzü.
Yani "Kral Lear"ı, "Dokuzuncu Senfoni"yi, ya da ne bileyim, "Guernica"yı üreten bir deha, kusursuz cinayetler işleyen bir katil olamaz mı aynı zamanda? Bir bilim adamı titizliği ve dehasıyla planlanan incelikli ölüm planları ile örneğin, penisilinin keşfi, terazinin aynı kefesinde duruyor olabilirler mi?
Dylan Dog ve Nathan Never senaryolarından aşina olduğumuz Gigi Simeoni'den yine usta işi bir öykü ve nefes kesen tablovari dönem çizimleri.
Teks tutkunları ise Çizgi Düşler'den çıkan Renkli Teks Cilt 8'deki Hogan Çetesi adlı maceranın yazarı ve çizeri olarak anımsayacaklardır kendisini.
İtalya'da yayınlanan "Romanzi a fumetti Bonelli" serisinin 2. Kitabı.
Serinin 1. Kitabı "[Yeni üye olduysanız üye onayınızı bekleyiniz ya da üye olmak için TIKLAYINIZ.]"yu Akşamsefası & Mehmet Ali dostlarımız, 4. Kitabı "[Yeni üye olduysanız üye onayınızı bekleyiniz ya da üye olmak için TIKLAYINIZ.]"ı ise ben paylaşmıştım. 3. Kitap "Sighma" ve 5. Kitap "Stria" var sonrasında.
İyi okumalar dilerim.
[Yeni üye olduysanız üye onayınızı bekleyiniz ya da üye olmak için TIKLAYINIZ.]