ÇİZGİROMANLARLA HASBIHAL
Çizgiromanlarınızla konuşur musunuz?Ben konuşurum.Özellikle de Teks dergileri ile sohbetim çok derindir.Her sabah çalışma odama indiğimde kitaplıkta dizili olan Teks dergileri ile sohbetim başlar.Nedense de en çok Oğlak Yayınları’nın kitapları ile daha çok konuşurum.Sırtlarında yazılı olan macera isimleri beni alır götürür.Bazan El Morisco ile Meksika çöllerinde kayıp bir medeniyetin izini sürerim.Bazan azgın bir Apaçi çetesinin kovaladığı Teks ve Karson için kaygılanırım.Ya Kanada’nın karlı ormanları,buz tutmuş gölleri ve kadim dost Jim Brandon macerasına kapılır giderim.Birden kendimi ya Washington’da ya da San Francisco’da buluveririm.Ely Parker’in başına bela olan bir siyasi komplo ve Teks usülü çözümü.San Francisco’da Tom Devlin’in “aman yetişin”diye çağırdığı muhteşem dörtlü Lefty Potrero ve yıkım ekibi ile ortalığı dümdüz ederler.Al işte kestirme yoldan çözüm.
Raftan rastgele bir kitap çektim.Oğlak Altın Teks 45.sayı.Sırtında “Esrarengiz Ses”yazıyor.Ne sesiymiş bu hemen hatırladım.Geceleri ,goril kılığına bürünmüş bir adamın rastladığı kişilerin kafalarını uçurduğu macera.Derken bir alt raftaki Karakoç Fasikül Teks dile geliyor.”Beyim bu macera, bu serinin ilk sayısı.Arada bir biz fasikülleri de hatırla!” diye serzenişte bulunuyor.Aa kapıda ak saçlı,beyaz giysili bir ihtiyar belirdi.Bu da kim derseniz bizim Mefisto!Geride de bir sürü Çinli ve Hualpai yerlisi.Hadi sen de buyur bakalım.Sevgili oğlun Yama,hemşiren Lily de gelsin.Yolda rastlarsanız Kara Kaplan’ı da yanınıza alın.
Şimdi mekan bir Kızılderili köyü.Teks,köyde konuk ama horozlanan bir yerli ancak bıçak düellosu ile yola gelebilir.Kadim dost Cochise’de unutmadım.Bilge reis her zamanki temkinli duruşuyla Teks’e yol gösteriyor.Artık Luçero’nun mu Büyücü Nana’nın mı peşinde bilmiyorum.Maceralarda geçen onurlu bar kadınları ile de konuşurum.Fort Davis,Huachua,Stockton,Lewis,Defiance,Bowie ve başka sayamayacağım kale komutanları ile de konuşurum.Özellikle Teks ve Karson’a tevcih edilen görevleri kabul ederken Karson’un laf sokmalarına bıyıkaltı gülerim.
Gros Jean,Pat Mc Ryan sizleri de unutmadım.Siz olmasanız barları,depoları,haydut yuvalarını kim yıkacak?Kolunuza kuvvet!Teks ve Karson’un sıkıştığı “artık bittik”dedikleri bir Kızılderili veya Meksikalı çetesi tam son darbeyi vuracakken;yetişen mavi ceketlilerin borazancısını saygı ile selamlarım.
Artık genç de değilim ve kahramanlarım ile birlikte ava çıkamadığım için hayıflanırım.Çok şükür çenem sağlam.İşte bu yüzden durmadan konuşuyorum.Bazan de bu sohbetleri böyle yazıya dökerim.