Konu: Albert Champdor - Eski Mısır'ın Ölüler Kitabı

  1. #1
    Çeviri & Balonlama
    Üyelik Tarihi
    Aug 2017
    Mesajlar
    318

    Seviye: 35 
    Tecrübe: 770,211
    Sonraki Seviye: 824,290

    Beğenmiş
    48
    Beğenilmiş
    772
    Adı Geçen
    0 Konu
    Etiketlendiği
    0 Konu

    [Yeni üye olduysanız üye onayınızı bekleyiniz ya da üye olmak için TIKLAYINIZ.]



    ÇEVİRENİN ÖNSÖZÜ


    Eski uygarlıklara, bizimle hiçbir ilişkisi kalmamış gibi görünen bir halkın yaşayış ve düşünüş biçimlerinden bize kalan izlere yanaşmak zordur; ama yararsız değil... Bu geçmiş uygarlıkların verilerine bakarken iki çeşit önyargı ile karşı karşıya bulunuruz: Birincisi «bilimsel» dediğimiz yaklaşım türü. Bilmeyiz ki yorumlarımız, içinde yaşadığımız dönemin geçer akçesi olan bir «değer yargıları sistemi»nin prizması ardından, asıl gerçeğe bakıldığında «bize göre» bir görüntü elde etmekten ileri gitmemektedir.

    İkincisi, bir tür okült, gizemci yaklaşımdır ki «ne varsa eskide var» biçiminde bir zihnî faaliyete yol açmaktadır. Kuşku yok ki insanlığın bir şuur-altı birikimi geçmiş deneyimlerin izlerini taşımaktadır. İnsanlık bir bütündür. Bir evrim sürecini hep birlikte yaşamaktadır. Bu süreci incelerken, dönemleri pafta pafta ayırarak birbiriyle hiç ilgisi olmadığı sanılan adaları keşfe çalışmak bizi yanılgıya sürükler.

    O halde ne yapmalı?

    Sırf eleştirileri getirmek bize faydalı olan ipin ucunu yakalayıp, izlemeye yetmez. Eski uygarlıkların bize yansımış izleri varsa bu, bize bir bildiri, bugünkü yaşamımızla özleştirmemiz gereken bir bilgi yüküdür.

    Eski Mısır, Bâbil vb. uygarlıklarla birlikte, Batı uygarlığı dediğimiz bir sürecin başlangıcıdır.

    Elinizdeki özet yapıt, bir sürü alışılmamış sözcük, tanrı adı ve ilk bakışta saçma görünen imajlarla doludur. Ancak, şurasını unutmamak gerekir ki M.Ö. 3000 yıl süren bir uygarlık odağı olarak ortaya çıkan bir dünya parçasının bu verilerini bir çırpıda «Vah zavallı putperestler!» veya «niçin ölüm karşısında bu kadar ilgi ve zahmet?» biçiminde bön yorumlarla geçiştiremeyiz.
    Bu çevirisini sunduğumuz yapıt bu bakımdan yararlıdır: Size asıl Ölüler Kitabının bilimsel ve karşılaştırmalı çevirilerini olduğu gibi aktarsaydık, daha ilk satırlarda hiçbir şey anlamamanın verdiği sıkıntıyla kaldırır atardınız.

    Oysa kitabın Fransız yazarı, -bütün ciddî araştırmalarını değerlendirmeyi bir borç biliriz- Mısır’a, on dokuzuncu yüzyılda moda, bir Pierre Loti romantizmi İle gitmiştir.

    Bu da, kaçınılmazdı. Birbirinden onca uzaklaşmış, birbirine onca yabancılaşmış iki kültürün çakışması, daha başka türlü olsaydı, yararlı olmazdı.

    Bir kişiden her şeyi birden bekleyemeyiz. Kitabın bir bölümünde, uzaktan gelen müezzinin sesini: «Dervişlerin ağıtları, uzaktan cinlerin sızlanması gibi geliyordu» diyen bu yazar, İçinde bulunduğu ortamın bugünkü realiteleri ile ilgilenmenin gereğini hiç duymamıştı.

    Üstelik sözcüklerin aktarılışında, Hristiyanlıkta kullanılan terimlerden yararlanılmış ki bu da kaçınılmazdı. Çevirimizin sözcükleri konusunda şu açıklamayı yapmamızda yarar var: Bugünkü Türkçemizin içinde bulunduğu geçiş döneminin gereksinmelerine uyduk, ancak eski sözcükleri de kullanmakta bir sakınca görmedik. Eski Mısır sözcüklerinin transkripsiyonuna gelince, tam doğru okunduğu bilinmeyen bu sözcüklerin Fransızca transkripsiyonuna uyduk. Ancak «Teb» gibi, «Memfis» gibi sıkça tekrarlananları Türkçe okunuşuna göre yazdık.

    Metnin bütün o karmakarışık sistematiğine karşın çok ilgi çekici bazı noktalara değinmekte olduğunu da söylemekte yarar var: İlk bakışta bu sistematik reenkarnasyon, evrim gibi bir takım fikirlere hiç de sahip değildir. Ölü, ebediyetler boyu, eğer sâlih: doğrulardan bulunduysa, evrenle bütünleşir. Ancak, Kur’an’da da belirtildiği gibi, bu «mutlu ölüler» öbür dünyadaki cennette yemekte, içmekte, cinsel zevklerini bile sağlamaktadırlar.

    İkinci nokta, öbür dünyanın ikili görünümüdür. Bir tarafta karanlıklar, ıstıraplar, korkunç yaratıklar, korkutucu tanrılar, tuzaklar varken, Öbür yönde üstün tesirler, mutluluk hisleri vardır.
    Aynı ikilemi Tibet'in Ölüler Kltabı’nda da görürüz: Kızgın tanrılar ve Güleç tanrılar.

    Aslında, Mısır'ın bu ölüler Kitabı büyük bir olasılıkla Hindistan’a gitmiş, orada da unutulmaz etkiler bırakmıştır. Ramayana destanında bir düğün sırasında, dışardan gelen hediyeler arasında Ölüler Kitabı da anılmaktadır.

    Üçüncü ve çok önemli nokta «Kıyametler» meselesidir. Yıkım, kaos ve yeniden doğum.

    Bildiğimiz evrende bir toz zerresi olan gezegenimiz Dünya’ya, bütün Kâinat bilgisinin verileceği düşünülemez.

    Kitaptaki evren sözcüğü yalnız dünyamızı (ve öbür dünyamızı) içerir. Gene Kitaptaki Güneş Kayığı da uzak bir perspektifi, arınmış ruh’un katılacağı Plânlar fikrini hatırlatmaktadır.



    Suat TAHSUĞ


    120 sayfa, 3.69 mb. Pdf.



    [Yeni üye olduysanız üye onayınızı bekleyiniz ya da üye olmak için TIKLAYINIZ.]

  2. #2
    Aktif Üye
    Üyelik Tarihi
    Jun 2015
    Mesajlar
    322

    Seviye: 37 
    Tecrübe: 1,028,805
    Sonraki Seviye: 1,209,937

    Beğenmiş
    5
    Beğenilmiş
    115
    Adı Geçen
    0 Konu
    Etiketlendiği
    0 Konu
    Merak ettiğim bir konuydu teşekkürler
    Dünya Osmanlı'nın adaletine muhtaç.

  3. #3
    Üye
    Üyelik Tarihi
    Apr 2016
    Mesajlar
    25

    Seviye: 24 
    Tecrübe: 72,830
    Sonraki Seviye: 79,247

    Beğenmiş
    0
    Beğenilmiş
    1
    Adı Geçen
    0 Konu
    Etiketlendiği
    0 Konu
    Teşekkürler

  4. #4
    Üye
    Üyelik Tarihi
    Mar 2017
    Mesajlar
    12

    Seviye: 21 
    Tecrübe: 30,945
    Sonraki Seviye: 38,246

    Beğenmiş
    1
    Beğenilmiş: 2
    Adı Geçen
    0 Konu
    Etiketlendiği
    0 Konu
    Teşekkür ediyorum arkadaşım, ellerine sağlık..

FACEBOOK'TA PAYLAŞ

Konuya Mesaj Yazanlar: 3

profesyonel web tasarım
© Copyright 2021. Tüm Hakları Saklıdır. Çizgili Kitap | Çizgili Kitap Forum Kuralları