Konu: Zecharia Sitchin - 12. Gezegen

  1. #1
    Çeviri & Balonlama
    Üyelik Tarihi
    Aug 2017
    Mesajlar
    317

    Seviye: 36 
    Tecrübe: 929,704
    Sonraki Seviye: 1,000,000

    Beðenmiþ
    48
    Beðenilmiþ
    829
    Adý Geçen
    0 Konu
    Etiketlendiði
    0 Konu

    [Yeni üye olduysanýz üye onayýnýzý bekleyiniz ya da üye olmak için TIKLAYINIZ.]


    NEFÝLÝMLER:
    ATEÞLÝ ROKETLER HALKI

    Sümer ve Akkad metinleri, Gök ve Yer Tanrýlarýnýn, istediklerinde Dünya’dan yükselebilmekte, göklere çýkabilmekte ve Dünya’nýn göðünde gidip gelebilmekte olduklarý konusunda kadim Yakýn Doðu halkýnýn son derece emin olduðu yolunda hiçbir þüpheye yer vermez.

    Ýnanna/Ýþtar’ýn tanýmlanamayan bir kiþi tarafýndan tecavüze uðramasýyla ilgili bir metinde, o kiþi yaptýðýný þöyle savunur:

    Bir gün,
    Gökleri geçtikten, dünyayý geçtikten sonra-
    Kraliçem Ýnanna,
    Gökleri geçtikten, dünyayý geçtikten sonra-
    Elam ve Þubur’u geçtikten sonra,
    Geçtikten sonra...
    Hieorodule (*) yorgun yaklaþtý, uyuyakaldý.
    Onu bahçemin köþesinden gördüm;
    Öptüm onu, çiftleþtim onunla.

    Burada birbirinden uzak birçok diyarýn üzerinden geçen -ki bu uçmak ile mümkün olacak bir yetenektir- Ýnanna, bir baþka sefer uçuþundan kendisi söz eder. S. Langdon’un [Revue d'Assyriologie et d'Archeologie Orientale (Doðu Arkeolojisi ve Asuroloji Dergisi)] "Ýnnini’ye Klâsik Ayin" adýný verdiði bir metinde, tanrýça kendi þehrinden sürülüþüne aðýtlar yakar. Enlil’in talimatlarýyla harekete geçen, "Göklerin sözünü getiren" bir elçi, taht odasýna girer ve "yýkanmamýþ ellerini sürer" ve daha birçok saygýsýzlýktan sonra;

    Tapýnaðýmdan uçmama
    Sebep oldular benim;
    Bir Kraliçeyim ama þehrimden bir kuþ gibi
    uçmama sebep oldular benim.

    Ýnanna’da olduðu kadar diðer büyük tanrýlarda da var olan bu yetenek, tanrýlarý -görmüþ olduðumuz gibi, diðer her açýdan antropomorfik- kanatlý resmeden kadim ressamlar tarafýndan sýk sýk belirtilmiþtir. Sayýsýz betimlemede görülebileceði gibi kanatlar, bedenin bir parçasý, yani doðal kanatlar deðil, daha ziyade tanrýnýn giysisine takýlmýþ bir süstür. (Þekil 58)

    Birçok kadim metinde çok uzaklara yaptýðý yolculuklarýndan söz edilen Ýnanna/Ýþtar, Aratta’daki ilk uzak bölgesi ile Uruk’taki mekâný arasýnda gidip gelir. Eridu’da Enki’ye ve Nippur’da Enlil’e uðrar ve Sippar’ daki karargâhýnda erkek kardeþi Utu’yu ziyaret eder. Ama en bilinen yolculuðu, kýz kardeþi Ereþkigal’in bölgesi olan Aþaðý Dünya’ya yaptýðý seyahattir. Bu yolculuk sadece destanlara deðil, silindir mühürler üstündeki sanatsal betimlemelere de konu olmuþtur; iþte, Sümer’den Aþaðý Dünya’ya uçarak geldiðini vurgulamak için tanrýçayý kanatlarýyla gösteren bir silindir mühür. (Þekil 59)

    [Yeni üye olduysanýz üye onayýnýzý bekleyiniz ya da üye olmak için TIKLAYINIZ.]

    Þekil 58


    [Yeni üye olduysanýz üye onayýnýzý bekleyiniz ya da üye olmak için TIKLAYINIZ.]

    Þekil 59

    Bu tehlikeli yolculukla ilgili metinler, yolculuðun baþlangýcýndan önce Ýnanna’nýn yedi nesneyi dikkatle kuþandýðýný ve kýz kardeþinin evine giden yedi kapýdan geçtikçe bunlarý birer birer çýkarýþýný tarif ederler. Ýnanna’nýn göklere yaptýðý yolculuklarla ilgili metinlerde de böyle yedi nesneden söz edilir:

    1. Baþýna taktýðý ÞU.GAR.RA
    2. Kulaklarýndaki "Ölçüm pandantifleri"
    3. Boynuna taktýðý küçük mavi taþlardan zincirler
    4. Omuzlarýndaki "ikiz" taþlar
    5. Ellerinde altýn bir silindir
    6. Göðüslerini tutan bantlar
    7. Bedenini saran PALA giysisi.

    Bu yedi nesnenin yapýsýný ve öneminin ne olduðunu þu ana dek kimse açýklayamamýþ olmasýna karþýn, cevabýn uzun süredir elimizin altýnda olduðuna inanýyoruz. 1903’ten 1914’e kadar Asur baþkenti Asur’u kazan Walter Andrae ve meslektaþlarý Ýþtar Tapýnaðýnda, tanrýçayý göðsüne ve sýrtýna yerleþtirilmiþ çeþitli "tertibatla" gösteren yýpranmýþ bir heykelini buldular. 1934’te Mari’de kazý yapan arkeologlar, topraða gömülü benzer ama saðlam bir heykele rastladýlar. Bu, güzel bir kadýnýn gerçek boyutlu bir suretiydi. Sýra dýþý baþlýðý, onun bir tanrýça olduðunu gösterecek biçimde bir çift boynuzla süslenmiþti. 4.000 yýllýk heykelin çevresinde duran arkeologlar, onun canlý gibi görünüþü karþýsýnda büyülenmiþlerdi (bir fotoðrafta, heykel ve canlýlar arasýnda ayýrým yapmakta zorlanýlabilir). Onu Vazolu Tanrýça diye adlandýrdýlar zira elinde silindirik bir nesne tutmaktaydý. (Þekil 60)

    [Yeni üye olduysanýz üye onayýnýzý bekleyiniz ya da üye olmak için TIKLAYINIZ.]

    Þekil 60

    "Düz oymalar ve baþka rölyeflere benzemeyen biçimde, tanrýçanýn bu insan boyunda, üç boyutlu sunumu giyim kuþamý hakkýnda ilginç özellikleri ortaya koymaktadýr. Baþýnda bir þapkacýnýn elinden çýkma bir baþlýk deðil, özel bir miðfer vardýr; miðferin iki yanýndan çýkan ve kulaklarýn üstüne geçen nesneler bir pilotun kulaklýklarýný hatýrlatmaktadýr. Boynunda ve göðsünün üst kýsmýnda tanrýça birçok küçük (ve belki de deðerli) taþlardan bir gerdanlýk taþýr; ellerinde su taþýmak için bir vazo olamayacak kadar kalýn ve aðýr olan silindirik bir nesne tutmaktadýr.

    Ýçi gösteren bir malzemeden bir bluzun üstünden geçen göðüsteki iki paralel þerit arkaya devam eder ve dikdörtgen biçimli garip bir kutuyu tutar. Kutu, tanrýçanýn ensesinin arkasýna sýmsýký oturmuþtur ve yatay bir þerit ile miðferine tutturulmuþtur. Kutunun içindeki her neyse oldukça aðýr olmalýdýr zira tertibat iki büyük omuz yastýðý ile daha da desteklenmiþtir. Kutunun aðýrlýðý, yuvarlak bir kopça ile tam dibine iliþtirilen bir hortum ile daha da artar. Aygýtlarýn tamamý (zira hiç þüphe yok ki, bunlar aygýttýr), tanrýçanýn sýrtýndan ve göðsünden geçen çaprazlama iki þerit takýmýnýn yardýmý ile tutulmaktadýr.

    Ýnanna’nýn hava yolculuklarý için gereken yedi nesne ile Mari’den çýkarýlan heykel (ve muhtemelen Aþur’daki Ýþtar tapýnaðýnda bulunan kýrýk dökük heykel) arasýndaki paralellik kolaylýkla kanýtlanabilir. Kulaklarýnda "ölçüm pandantiflerini" -kulaklýklarý-; boynundaki küçük taþ sýralarýný veya "zincirlerini"; omuzlarýndaki "ikiz taþlarý" -iki omuz yastýðýný-; ellerindeki "altýn silindir"i ve göðüslerinin üstünden çaprazlama geçen tutucu þeritleri görmekteyiz. Gerçekten de bir "PALA giysisi"ne ("hükümdar kýyafeti") bürünmüþtür ve baþýnda kelime anlamýyla "evrende uzaklara götüren" anlamýna gelen bir terim olan ÞU.GAR.RA miðferini taþýmaktadýr.

    Tüm bunlar Ýnanna’nýn giysisinin bir havacýnýn veya astronotun giysisi olduðunu göstermektedir.

    Eski Ahit Rab’bin "meleklerini" malakitti diye adlandýrýr; yani kelime anlamýyla ilâhî mesajlarý getiren ve ilâhî emirleri yerine getiren "elçiler". Birçok durumda açýða çýktýðý gibi, bunlar ilâhî havacýlardýr: Yakup onlarý göðe týrmanan bir merdivenden yukarý çýkarken görmüþtür, onlar Hacer’e (Ýbrahim’in cariyesi) gökten seslenmiþlerdi ve Sodom ve Gomorra'ya göksel yýkýmý getirenler de onlardýr.

    Bu iki günahkâr þehrin yýkýmýndan öncesindeki olaylarýn Ýncil’deki anlatýmý, bu elçilerin bir yandan her açýdan antropomorfik olduklarýný, öte yandan ise görülür görülmez "melek" olarak tanýmlanabileceklerini söylemektedir. Ortaya çýkýþlarýnýn anî olduðunu öðreniriz. Ýbrahim "gözlerini kaldýrýp baktý ve iþte, karþýsýnda üç adam duruyordu". Yerlere kadar eðilir ve onlara "Ey efendim," diye seslenir ve "kulunuzun yanýnda kalmadan geçmeyin" diye yalvarýr ve ayaklarýný yýkamaya, dinlenmeye ve yemeðe davet eder.

    Ýbrahim’in istediði gibi yapan meleklerden ikisi (üçüncü "adam"ýn, Rab’bin ta kendisi olduðu ortaya çýkar) Sodom’a doðru devam ederler. Ýbrahim’in yeðeni Lut "görüp onlarý karþýlamak için kalktý; ve yere kapandý; ve dedi: Ýþte, efendilerim, þimdi kulunuzun evine inin ve geceyi geçirin ve ayaklarýnýzý yýkayýn." Sonra "onlara ziyafet yaptý ve yediler." Bu ikisinin geliþinin haberi kasabaya yayýldýðýnda "þehrin adamlarý, her mahalleden gençten ihtiyara kadar bütün halk, evi sardýlar ve Lût’u çaðýrýp ona dediler: Bu gece senin yanýna giren o adamlar nerede?"

    Yemek yiyen, içki içen, uyuyan, yorgun ayaklarýný yýkayan bu adamlar nasýl olup da yine de Rab’bin melekleri olarak tanýnabiliyorlardý? Tek mantýklý açýklama, giydikleri -miðferler veya üniformalar- veya taþýdýklarý -silâhlarý- þeylerin onlarý hemen tanýnýr kýlmasýdýr. Belirgin silâhlar taþýyor olduklarý kesin bir olasýlýktýr: Kalabalýk tarafýndan linç edilmek üzere olan Sodom’daki iki "adam" "evin kapýsýnda olan adamlarý körlükle vurdular... öyle ki, kapýyý bulmak için yoruldular." Bir baþka melek ise, bu kez Ýsrail’de bir Hâkim olarak seçilen Gideon’a görünür, elindeki deðneðin ucuyla bir taþa dokunup kayadan ateþ çýkararak ona ilahî bir iþaret verir.

    Andrae önderliðindeki ekip Aþur’daki tapýnaðýnda Ýþtar’ýn bir baþka sýra dýþý betimlemesini bulmuþtur. Bilinen rölyeflerden ziyade bir duvar heykeli olan betimleme tanrýçayý baþýna sýkýca yapýþan, sanki kendi düz antenleri varmýþ gibi dýþa doðru uzanan "kulaklýklarla" süslü bir miðfer ve yine miðferin bir parçasý olan çok belirgin pilot gözlükleri ile göstermektedir. (Þekil 61)

    Söylemeye gerek yok, erkek ya da diþi bir kiþiyi böyle giyinmiþ gören herhangi bir insan, ilahî bir havacý ile karþýlaþtýðýný hemen anlayacaktýr.
    Sümer sit alanlarýnda bulunan ve bazýlarý 5.500 yýllýk olduðu sanýlan kil heykelcikler, deðnek benzeri silâhlar tutan böylesi malakimin kaba sunumlarý olabilirler. Bir tanesinde, miðferin vizöründen bir yüz görünmektedir. Bir diðerinde ise, "elçi" belirgin koni þekilli bir baþlýk ve iþlevi bilinmeyen yuvarlak nesnelerle bezeli bir üniforma giymektedir. (Þekil 62, 63)

    Heykelciklerin göz delikleri veya "pilot gözlükleri" en ilginç özelliktir zira M.Ö. dördüncü bin yýlda Yakýn Doðu, ilahlarýn üst kýsmýný stilize eden, en belirgin özelliklerini, yani eliptik vizörleri veya pilot gözlükleri ile koni biçimli bir miðferi abartarak vurgulayan pide gibi yassý heykelciklerle (Þekil 64) kelimenin tam anlamýyla aðzýna kadar dolmuþtu. Bin yýl kadar sonra Hezekiel’in ilâhî arabayý gördüðü Kebar Nehrinin kýyýsýn-da bulunan tarih öncesi bir sit alaný olan Teli Brak’ta böylesi heykelciklerden binlercesi bulunmuþtur.

    Kebar bölgesi yoluyla Sümer ve Akkad’a baðlanan Hititlerin de "tanrýlar" kelimesi için, "göz" heykelciklerinden ödünç alýndýðý açýk olan [Yeni üye olduysanýz üye onayýnýzý bekleyiniz ya da üye olmak için TIKLAYINIZ.] sembolünü benimsemiþ olmalarý, hiç þüphesiz, sadece bir rastlantý deðildir. Ayrýca "ilâhî varlýk" anlamýna gelen ve artistik biçimlerde ifade edilen bu sembol veya hiyeroglifin sadece Küçük Asya’nýn deðil Minos ve Mikene dönemlerinde erken Grek sanatýnda da baskýn olmasýna þaþmamak gerekir. (Þekil 65)

    [Yeni üye olduysanýz üye onayýnýzý bekleyiniz ya da üye olmak için TIKLAYINIZ.]

    Kadim metinler tanrýlarýn böyle özel giysileri sadece Dünya’nýn göklerindeki uçuþlarý için deðil, daha uzak göklere çýkarlarken de giydiklerini belirtirler. Göksel Ev’de Anu’ya arada bir yaptýðý ziyaretlerden söz eden Ýnanna’nýn ta kendisi böyle yolculuklara çýkabildiðini zira "bedenime ME giysisini baðlayan Enlil’in ta kendisi" olduðunu söyler. Metin Enlil’in ona söylediklerinden alýntýlar yapar:

    ME’yi kaldýrdýn,
    ME’yi ellerine baðladýn,
    ME’yi topladýn,
    ME’yi göðsüne iliþtirdin...
    Ey tüm ME’lerin Kraliçesi, Ey parlak ýþýk
    Elleri yedi ME’yi tutan.

    Tanrýlar tarafýndan göklere yükselmeye davet edilen bir eski Sümer hükümdarý EN.ME.DUR.AN.KÝ adýný taþýr; yani kelimesi kelimesine "me’si Gök ve Yeri baðlayan hükümdar" anlamýnda bir isim. Marduk’un "göksel arabasý" için özel bir köþkün yeniden inþa ediliþini anlatan II. Nabukadnesar’ýn bir yazýtý, bunun "Gök ve Yerin yedi me’sinin güçlendirilmiþ evinin" bir parçasý olduðunu belirtir.

    Bilginler me’lerden "ilâhî kudret nesneleri" diye söz ederler. Edebî olarak, bu terim "göksel sularda yüzüþ" kavramýndan gelmektedir. Ýnanna onlarý, Gök Botundaki yolculuklarý için giyindiði "göksel kýyafetin parçalarý" olarak tarif eder. Yani me’ler, Dünya’nýn göklerinde olduðu kadar dýþ uzayda uçmak için giyilen özel bir giysinin parçalarýdýr.

    Ýkarus’la ilgili Grek efsanesi, onun bedenine mumla, tüylü kanatlar yapýþtýrarak uçma giriþimini anlatýr. Kadim Yakýn Doðu’dan çýkan kanýtlar gösteriyor ki, tanrýlar uçma yeteneklerini göstermek amacýyla kanatlý veya havacýlýklarýnýn bir niþanesi olarak kanatlý üniformalar içinde resmedilmiþ olmalarýna karþýn, uçmak için asla yapýþtýrýlmýþ kanatlar kullanmaya kalkýþmamýþlardýr. Bunun yerine, böyle yolculuklar için araçlar kullanýrlar.

    Eski Ahit atalardan Yakup’un geceyi Harran’ýn dýþýndaki bir tarlada geçirirken, "Rab’bin meleklerinin" bir aþaðý bir yukarý inip çýktýðý "baþý göklere deðen bir merdivenin Dünya’ya konduðunu" görür. Merdivenin en tepesinde Rab’bin kendisi durmaktadýr. Ve þaþkýn Yakup "korkup, dedi":

    Gerçek Rab bu yerdedir;
    ve ben onu bilemedim...
    Bu yer ne heybetli!
    Bu baþka bir þey deðil,
    ancak Tanrý'nýn evidir
    ve bu, göklerin kapýsýdýr.

    Bu hikâyede iki ilginç nokta vardýr. Birincisi, bu "Göklerin Kapýsý"nda aþaðý yukarý inip çýkan ilâhî varlýklar mekanik bir araç kullanmaktadýr: bir "merdiven", ikincisi, görüntü Yakup’u tamamen þaþýrtmýþtýr. "Tanrýnýn Evi", "merdiven" ve onu kullanan "Rab’bin melekleri", Yakup tarlada uykuya daldýðýnda orada deðildirler. Birdenbire, bu þaþkýnlýk verici "vizyon" görünür. Ve sabah olduðunda "Ev", "merdiven" ve sakinleri gitmiþlerdir.

    Ýlâhî varlýklar tarafýndan kullanýlan ekipmanýn bir yer üstünde görünür hâle geçip, bir süre havada asýlý duran ve tekrar gözden kaybolan bir tür araç olduðu sonucuna varabiliriz.

    Eski Ahit yine Ýlya peygamberin Dünya’da ölmediðini, "bir Kasýrgada göklere çýktýðýný" söyler. Bu, anî ve beklenmeyen bir olay deðildir: Ýlya’nýn göklere çýkýþý, önceden düzenlenmiþtir. Belirli bir günde Beyt-el’e ("rabbin evi") gitmesi söylenmiþti ona. Göklere alýnacaðýna dair rivayetler müritleri arasýnda yayýlmýþtý. Bunun doðru olup olmadýðýný yardýmcýsýna sorduklarýnda, o "Rab’bin gerçekten de Efendiyi alacaktýr" diye doðruladý. Ve sonra:

    Ýþte, ateþten bir araba,
    ve ateþten atlar...
    Ve Ýlya kasýrgada
    göklere çýktý.

    Çok daha iyi bilinen ve kesinlikle çok daha iyi tarif edilmiþ olan; kuzey Mezopotamya’daki Kebar Nehri’nin kýyýlarýnda Yudealýlar arasýnda yaþayan Hezekiel peygamber tarafýndan görülen göksel arabadýr.

    Gökler yarýldý,
    Rab'bin izzetinin görünüþünü gördüm.

    Hezekiel’in gördüðü þey, parlaklýk ve ýþýltýyla çevrili, arabanýn içindeki metal bir "çember"e dayanan bir tahtta oturan insan benzeri bir varlýktý. Tekerlekler içindeki tekerlekler üstünde her yana hareket edebilen ve yerden dikey olarak havalanabilen aracýn kendisi, peygamber tarafýndan ýþýldayan bir kasýrga olarak tarif edilir.

    Ve baktým, ve iþte,
    þimalden buran yeli,
    durmadan ateþ saçan bir bulut geliyordu,
    çevresinde parýltý,
    ve ortasýnda, sanki ateþ
    ortasýnda ýþýldayan bir maden.

    Ýncil’deki bu tarifle ilgili en son çalýþmalarda (ABD Ulusal Havacýlýk ve Uzay Dairesi -NASA'dan Josef F. Blumrich’inki gibi), Hezekiel tarafýndan görülen "araba"nýn, her biri döner kanatlarla donatýlmýþ dört sütun üstüne oturan bir kabinden oluþan bir helikopter olduðu sonucuna varýlmýþtýr; gerçekten bir "kasýrga" yani.

    Ýki bin yýl kadar önce ise, Sümer hükümdarý Gudea tanrýsý Ninurta için inþa edilen tapýnakla ilgili yazýtta, "Baþýndaki miðfere bakýlýrsa bir tanrý olan... gökler gibi parýldayan bir adamýn" ona göründüðünü yazar. Ninurta ve iki ilâhî eþlikçisi Gudea’ya göründüklerinde, Ninurta’nýn "ilâhî siyah kanatlý kuþ"unun yanýnda durmaktadýrlar. Sonradan anlaþýlýr ki, tapýnaðýn inþasýnýn ana amacý, bu "ilâhî kuþ" için tapýnak topraklarý içinde, bir iç mekân, güvenli bir alan saðlamaktýr.

    Bu odanýn inþasý, Gudea’nýn bildirdiðine göre, çok uzaklardan ithal edilen devasa kalaslar ve masif taþlar gerektirmiþti. Ancak "ilâhî kuþ" bu kapalý yerin içine konduktan sonradýr ki, tapýnaðýn inþaatýnýn tamamlandýðý kabul edilmiþti. Ve yerine konunca, "ilâhî kuþ" "göklere uzanabilir"di ve "Gök ve Yer’i biraraya getirebilir"di. Bu nesne o kadar önemli, yani kutsaldý ki; ýþýk ve ölümcül ýþýnlar saçan "üstün avcý" ve "üstün katil" adlý iki "ilâhî silâh" ile sürekli korunmaktaydý.

    Hem araçlar hem de içlerindeki varlýklarla ilgili Ýncil ve Sümer tariflerinin benzerliði çok açýktýr. Araçlarýn, göðe doðru yükselirken bir parlaklýk da yayan "kuþ", "rüzgâr kuþu" ve "kasýrga" olarak tarif edilmesi, bunlarýn bir tür uçan makine olduðu yolunda kuþkuya yer býrakmamaktadýr.

    Ölü Deniz’in doðusunda, antik dönemlerdeki adý bilinmeyen bir sit alaný olan Teli Ghassul’da ortaya çýkarýlan muammalý duvar resimleri, konumuza bir ýþýk tutabilir. M.Ö. 3500’lere dayandýrýlan duvar resimleri büyük sekiz köþeli bir "pusula", çan þeklinde bir oda içindeki miðferli bir kiþiyi ve pekâlâ antik çaðlarýn "kasýrgalarý" olabilecek mekanik araçlarýn iki çizimini göstermektedir. (Þekil 66)

    [Yeni üye olduysanýz üye onayýnýzý bekleyiniz ya da üye olmak için TIKLAYINIZ.]

    Þekil 66

    Kadim metinler ayrýca havacýlarý göklere kaldýrmakta kullanýlan bazý araçlarý da tarif ederler. Gudea’nýn belirttiðine göre, "ilâhî kuþ" diyarlarý dolaþmak için yükseldiðinde, "yükselen tuðlalar üstünde parýldardý." Korunaklý barýnak MU.NA.DA.TUR.TUR ("MU’nun saðlam taþtan dinlenme yeri") olarak anlatýlýyordu. Lagaþ'ta hüküm süren Urukinga "ilâhî kara kanatlý kuþ" ile ilgili olarak, "yüksek ve güçlü kýldýðým bir ateþ gibi ýþýldatan MU" der. Benzer biçimde, M.Ö. üç binde Umma’da hüküm süren Lu-Utu, tanrý Utu için "tapýnaðýn içinde belirlenen yerde", bir mu için "içinden bir ateþ çýkan" bir yer yaptýrmýþtýr.

    Babil kralý II. Nabukadnesar, Marduk’un kutsal bölgesini yeniden inþa ediþini kayýtlara geçirirken, piþirilmiþ tuðla ve parýldayan oniks mermerden yapýlma tahkim duvarlarýnýn içinde;

    ÝD.GE.UL sandalýnýn baþýný kaldýrdým,
    Marduk’un prensliðinin Arabasýný;
    Yaklaþmasý gözlenen ZAG.MU.KU sandalý,
    Gök ve Dünya arasýndaki üstün seyyahý,
    köþkün ortasýnda kapattým,
    yanlarýný örttüm.

    Bu "üstün seyyah" veya "Marduk’un Arabasý"ný tarif etmek üzere kullanýlan ilk sýfat olan ÝD.GE.UL, kelimenin tam anlamýyla "göklere yükselen, geceleri parlayan" anlamýna gelir. Özel bir köþkte saklanan bir "sandal" olduðu bariz olan aracý betimleyen ikinci sýfat ZAG.MU.KU ise "çok uzaklarda olan parlak MU" anlamýna gelir.

    Yani oval kubbeli, koniye benzer bir nesne olan mu’nun; gerçekten de Büyük Gök ve Yer Tanrýlarýnýn tapýnaklarýnýn içteki, kutsal barýnaklarýna yerleþtirildiði, neyse ki, kanýtlanmýþtýr. Günümüzde Lübnan’ýn Akdeniz kýyýsýndaki (Ýncil’de Geba diye geçen) Biblos þehrinde bulunan eski bir madenî para, Ýþtar’ýn Büyük Tapýnaðýný göstermektedir. Tapýnaðý M.Ö. birinci bin yýldaki haliyle göstermesine karþýn, tapýnaklarýn ayný alana ve ilk plâna uygun olarak inþa edilmesi gerekliliði, hiç þüphesiz, Biblos’un bin yýl kadar önceye dayanan orijinal tapýnaðýnýn temel unsurlarýný görüyor olduðumuz anlamýna gelmektedir.

    Paranýn üstünde iki parçalý bir tapýnak vardýr. Önde sütunlu kapýsýyla ana tapýnak yapýsý yer alýr. Onun arkasýnda ise yüksek, masif bir duvarla saklanmýþ ve korunan bir iç avlu veya "kutsal alan" bulunur. Bunun yükseltilmiþ bir alan olduðu açýktýr çünkü ancak birçok basamak çýkarak ulaþýlmaktadýr. (Þekil 67)

    [Yeni üye olduysanýz üye onayýnýzý bekleyiniz ya da üye olmak için TIKLAYINIZ.]

    Þekil 67

    Bu kutsal alanýn merkezinde özel bir platform durmaktadýr, sanki büyük aðýrlýða dayanmak üzere inþa edilmiþ kiriþli yapýsý Eyfel Kulesi’ninkini andýrmaktadýr. Ve platformda tüm bu güvenlik ve korumaya ko-nu olan nesne durmaktadýr: sadece bir mu olabilecek bir nesne.

    Çoðu Sümer hece kelimeleri gibi mu da aslî bir anlama sahiptir; "dimdik yükselen" anlamýna gelir. Otuz küsur nüansý arasýnda ise "yüksekler", "ateþ", "kumanda", "belli bir dönem" ve (daha sonraki zamanlarda) "kiþinin hatýrlanacaðý þey" gibi anlamlarý da vardýr. Eðer mu kelimesi için yazýlý iþareti, Asur ve Babil çiviyazýsý stilizasyonlarýndan orijinal Sümer piktograflarýna dek izlersek, aþaðýdaki þu resimsel kanýt ortaya çýkýverir:

    [Yeni üye olduysanýz üye onayýnýzý bekleyiniz ya da üye olmak için TIKLAYINIZ.]

    Tek baþýna veya dar bir bölüm eklenmiþ olarak resmedilen koni biçimli bir odayý açýkça görebiliriz. "Gökteki altýn bir odadan sizi gözeteceðim" diye söz vermiþti Ýnanna, Asur krallarýna. Bu mu, "göksel oda" mýydý?

    Ýnanna/Ýþtar ve Gök Sandalýndaki yolculuklarý ile ilgili bir ilâhî, tanrýlarýn göklerde uzaklara ve yükseklere yol aldýklarý aracýn mu olduðunu açýkça belirtmektedir:

    Göklerin Hanýmý:
    Gök Kýyafetini kuþanýr;
    Korkusuzca göklere doðru yükselir.
    Ýnsanlarýn yaþadýðý topraklar üstünde
    MU’su ile uçar. MU’sunda olan Haným,
    Göklerin yükseklerine þevkle týrmanýr.
    Tüm dinlenme yerlerinin üstünde
    MU’su ile uçar.

    Devamý Kitapta...
    .................................................. ...............

    [Yeni üye olduysanýz üye onayýnýzý bekleyiniz ya da üye olmak için TIKLAYINIZ.]

    Konu darkmalt tarafýndan (10.12.17 Saat 10:42 ) deðiþtirilmiþtir. Sebep: Link yenilendi.

  2. #2
    EKDG
    Üyelik Tarihi
    May 2015
    Nereden
    Paraguay
    Mesajlar
    3,180

    Seviye: 51 
    Tecrübe: 11,975,519
    Sonraki Seviye: 13,849,320

    Beðenmiþ
    6,147
    Beðenilmiþ
    12,271
    Adý Geçen
    0 Konu
    Etiketlendiði
    1 Konu
    Erich von Däniken tarzý bir kitap galiba. mistik... Bayýlýrým okumam lazým Teþekkürler Mandos ellerine saðlýk
    .

  3. #3
    Aktif Üye
    Üyelik Tarihi
    Jun 2015
    Mesajlar
    322

    Seviye: 37 
    Tecrübe: 1,193,274
    Sonraki Seviye: 1,209,937

    Beðenmiþ
    5
    Beðenilmiþ
    118
    Adý Geçen
    0 Konu
    Etiketlendiði
    0 Konu
    Arþivimize kattýðýnýz deðerli paylaþýmýnýz için teþekkürler.
    Konu medetres tarafýndan (27.11.15 Saat 00:17 ) deðiþtirilmiþtir. Sebep: Büyük harf
    Dünya Osmanlý'nýn adaletine muhtaç.

  4. #4
    guven
    Guest
    Teþekkürler, linki güncelleyebilir misiniz ?
    .

  5. #5
    Çeviri & Balonlama
    Üyelik Tarihi
    Aug 2017
    Mesajlar
    317

    Seviye: 36 
    Tecrübe: 929,704
    Sonraki Seviye: 1,000,000

    Beðenmiþ
    48
    Beðenilmiþ
    829
    Adý Geçen
    0 Konu
    Etiketlendiði
    0 Konu
    Alýntý guven Nickli Üyeden Alýntý Mesajý göster
    Teþekkürler, linki güncelleyebilir misiniz ?
    Link düzeltildi.
    .

  6. #6
    guven
    Guest
    Teþekkürler...

  7. #7
    Üye
    Üyelik Tarihi
    Aug 2017
    Mesajlar
    24

    Seviye: 24 
    Tecrübe: 70,192
    Sonraki Seviye: 79,247

    Beðenmiþ
    77
    Beðenilmiþ
    17
    Adý Geçen
    0 Konu
    Etiketlendiði
    0 Konu
    Linki tekrar güncelleyebilir misiniz?

  8. #8
    Admin
    Üyelik Tarihi
    May 2015
    Nereden
    Eskiþehir
    Yaþ
    57
    Mesajlar
    1,050

    Seviye: 44 
    Tecrübe: 3,952,842
    Sonraki Seviye: 4,297,834

    Beðenmiþ
    1,752
    Beðenilmiþ
    11,859
    Adý Geçen
    0 Konu
    Etiketlendiði
    0 Konu
    Link yenilenmiþtir.
    [Yeni üye olduysanýz üye onayýnýzý bekleyiniz ya da üye olmak için TIKLAYINIZ.]

FACEBOOK'TA PAYLAÞ

Konuya Mesaj Yazanlar: 4

profesyonel web tasarým
© Copyright 2021. Tüm Haklarý Saklýdýr. Çizgili Kitap | Çizgili Kitap Forum Kurallarý