Konu: Kumbara İş Bankası Yayınları Sayı 01 (1955)

  1. #1
    Admin
    Üyelik Tarihi
    May 2015
    Nereden
    Bursa
    Mesajlar
    8,725

    Seviye: 56 
    Tecrübe: 28,372,879
    Sonraki Seviye: 30,430,899

    Beğenmiş
    10,238
    Beğenilmiş
    77,149
    Adı Geçen
    1 Konu
    Etiketlendiği
    1 Konu

    Red face




    Çocuk dergileri kısmında bu bölümün boş olması rahatsızlık ediyordu yavaş yavaş birazda
    bu eksik olan bölümleri desteklemek gerekiyor. İş bankasının harika işlere imza atığı bir eser
    ozanbarış & palio68 çalışması ile tüm forum dostlarımıza keyifli okumalar dileriz.



    * Görüntüyü açabilmek için konuya Like verilmeli *
    Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür...
    Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür...
    Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür...
    Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür...
    Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür...
    Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür...
    Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür......

  2. #2
    Teknik
    Üyelik Tarihi
    May 2015
    Nereden
    çArşı - Beşiktaş
    Mesajlar
    8,698

    Seviye: 56 
    Tecrübe: 28,302,558
    Sonraki Seviye: 30,430,899

    Beğenmiş
    28,371
    Beğenilmiş
    18,693
    Adı Geçen
    0 Konu
    Etiketlendiği
    0 Konu
    Bankalarda özellikle çocuklar için kumbaralar dağıtılırdı, hatta çocuk dergileri bile, şimdi her şey para, şu an bizzat devlet eliyle zanaat sanki sanat olarak gösterilmeye çalışılmakta, üstelik dayatmalarla, örneğin; milliyetçilik kullanılarak ve destek diye yutturularak "Yerli kitap okuyun", "Yerli oyun izleyin" gibi. En basit örneği; devlet tiyatrolarında evrensel oyunlara artık yer verilmemesi ve dünya eserlerinin yok sayılması, sanatta milliyetçilik son derece komik olur ki şu an durumumuz bu, yani içler acısı, çizgi romanı hiç söylemiyorum bile, sanatsız toplum; dayatmalarla dolu, her şeye yönlendirilebilir ve hiç düşünemez, zaten istenen de tam bu, aslında sanatsız toplum bile olmaz, adı olsa olsa sadece topluluk olur, toplum bilinci çok başkadır, sağolun üstadlarım, benim hiçbir zaman elde edip de okuyamayacağım bir paylaşım

    Bu arada; geçenlerde gazete gördüm, demek benimle aynı düşüncede olanlar varmış, Fazıl Say Kültür bakanına mektup göndermiş, hiç ellemeden gazeteden aynen aşağıya copy yapıyorum, yerel zanaatlarla kandırılıp gerçek evrensel sanata gözlerimizin kapatılması planlı bizzat hükûmet işi, "bakan" kelimesi birkaç anlam ifade eder, hükûmet bakanı veya sadece adamın suratına bakan biri, sanattan anladığı meçhul kültür bakanları sadece insanların suratına boş boş bakan lüzumsuz adamlar oluyor nedense ama bu da çok doğal, çünkü öncelikle onlara bu görevi verenlerin sanattan anlaması lazım, lakin idrak etmek değil; sanatın daha ne anlama geldiğini bile bilmiyorlar, daha doğrusu işlerine gelmiyor ve bu topraklar sanat diye zanaat ile yutturulmaya çalışılıyor, tüm dünyaya gözlerimiz kapatılarak, Fazıl Say'ın gazeteden aynen alıntı yazısı aşağıda:


    "Kültür bakanlığında neler oluyor? Nedir bu sanatçılara güvenlik soruşturması? Artık tüm bunlar rezillik , ya peki verilmeyen kadrolar? Sürekli ertelenen bu durum? On yıllardır sözleşmelilere kadro verilmedi, yıllardır inanılmaz düşük ücretler karşılığı sanatını yine de yapanların, bunca hizmet verenlerin hakkı ne olacak, onlara kadroları neden ısrarla verilmiyor? Yıllar geçiyor, bu memleket eriyor, yozlaşıyor... Neden tiyatrocu ve müzisyen gençlerimizin önünü açacağımız yerde tıkıyorsunuz? Onca yetenekli gencimiz ne yapsın? Bu imkansızlıklarda tek çare başka ülkelere mi gitsinler? Devlet tiyatroları, Devlet Opera Balesi ve Orkestralarda, inanılmaz kadro açıkları var, yıllardır yazıyoruz çiziyoruz, neden bu kurumları ölüme terk eden bir yaklaşım var, bütçeleri yok, kadroları yok, nasıl yapacaklar? Bir ülke sanat kurumlarından mahrum mu kalacak? Türk halkına bu mağduriyeti neden yaşatıyorlar? Neden sanatlarını dünya düzeyinde uygulamaları için hiç bir şey sağlanmıyor? Kurumlar kötüleştikçe, memur sanatçı daha da sanatı unutup memuriyete dönüyor, sıkıcılaşıyor, maaşından başka derdi kalmıyor, vizyon ve şevksiz sanat mı olur? Bu Devlet kurumlarında on yıllardır görev yapan genel müdürler, müsteşarlar, bakanlar, bu durumlardan utanmıyor mu? Sessiz mi kalacaklar? İstifa etmeleri gerekmez mi? Biz burada utanıyoruz. Kurum dediğimiz anda, bin sorunla karşılaşıyoruz her daim. Yıllardır.. hayat geçti.. Kültür bakanı, otelleri uçakları ile, herhalde pek de önemsemiyor, sanatçıların on yıllarının şuursuzca akıp gitmesine, kimse insandan randıman almayı, insan kaynaklarını düşünmüyor.. Sonra da köhne popülizm, bıktırıcı milliyetçilik.. hadi canım sende... Sanatı olmayan memleketle kim niye gurur duysun?"

    Fazıl Say

FACEBOOK'TA PAYLAŞ

Konuya Mesaj Yazanlar: 1

profesyonel web tasarım
© Copyright 2021. Tüm Hakları Saklıdır. Çizgili Kitap | Çizgili Kitap Forum Kuralları