* Görüntüyü açabilmek için konuya Like verilmeli *
* Görüntüyü açabilmek için konuya Like verilmeli *
Her mevzuda olduğu gibi; mizahta da abuk bir şekilde cinselliği dışlama eğilimlerini hiçbir zaman çözemedim, hadi gericileri anlıyorum; zaten insanlığı bile zor beceriyorlar ama bir de ahlak zabıtaları var ki asıl onlar tam komedi, tabii porno insanlık dışı en iğrenç ve en aşağılık suçlardan biri ve hatta en ağır şekilde cezalandırılmalıdır; çünkü insan onuruna ağır saldırıdır, ancak cinsellik hayatın her adımında doğal olarak var ki bu kadar ondan neden korkarlar, "Savaşma seviş!" denirdi yıllar önce; o zaman da müthiş korkmuşlardı, hadi gericileri anladık, peki gericilik hariç; nedir bu korkunun sebebi, bana göre cinsel bozuklukları olan tiplerde görülüyor bu, işin matrağı; siyaset yok, cinsellik yok, o yok, bu yok, vb. derken neyin mizahını yapacağız, e tabii bunlara göre mizaha da gerek yok ki, hatta sanata da ne lüzum var yani, ben bu tiplerde gizli saklı cinsel sapkınlıklar olduğunu harbiden düşünüyorum, hem de gayet ciddi boyutta düşünüyorum, sağol üstadım, yedirmeyiz mizah sanatını sapıklara
Einstein " ön yargıları kırmak ATOMU parçalamaktan zordur" demiş.
Einstein ne kadar ilginç şeyler söylemiş.
Newton mekaniğinden sonra izafiyet teorisiyle fiziği yeni bir boyuta taşımış.
Ancak daha iyi açıklayacak bir teori bulunana kadar demeyi de ihmal etmemiş.
Kuantum fiziği ile birlikte Einstein 'in izafiyet teorisi atom altı dünya açısından yetersiz kalsa ve olayları izah edemese de.
Bilim böyle bir şeydir.
Popper'ın makalesinde ki anlatımıyla bilim yanlışlamalar üzerine kurulmuştur.
İnanç ve bilim burada ayrı sahalarda kalmaya devam eder.
Dünya dışı yaşam olduğuna inanmak ile bilimsel anlamda bunu teyit etmek farklı bir şeydir.
Mizah dergisinde bütün bunların ne işi var sorusuna yanıt ATOM dan kaynaklanmaktadır.
Yine Einstein demiş ki bir şeyi basit bir şekilde anlatamıyorsanız o şeyi tam olarak anlamamışsınız demektir.
Tanrı zar atmaz da demiştir Einstein.
Bilimden uzaklaşmadan inanmak gerekir.
İnanç ve bilim arasında ki çizgi her zaman bilim lehine olmalıdır.
Çünkü nedensellik uygarlığın anahtarıdır.
Galile'nin teleskopundan bakmak istemeyen din adamı arkadaşı gibi.Bazan gerçekler inançlarınızı sarsar.
Mizahtan çok uzaklaşmadan mizah uygarlığın bir belirtecidir.
Bir ülkede mizah yoksa uygarlaşmadan uzaklaşma başlamış demektir.
Bu anlamda gündemle ilişkili olarak Avrasya Avrasya tartışmaları yapılırken uygarlığın devamı niteliğinde ki batımı yoksa totaliter yöntemlerle idare edilen ülkelerin yoğun bulunduğu Avrasya'mı tercih edilecektir.
Bir ülkede bilim yoksa , uygarlık yoksa ancak bilim teknolojiye hapsedilmişse fazlaca tartışılacak bir konu kalmamıştır.
Önemli olan uygarlaşma sürecinin tamamlamasıdır.
Teolojik olarakta durum böyledir.
Bugün kullandığımız Medeni kelimesinin Medine şehrinden gelmektedir.
Medinei Münevvere ( aydınlanmış kent ) Yesrib'ten medeniyete bu şekilde değişim olmuştur.
Uygarlık demokrasi ve özgür tartışma ortamı ile gelişir.Teknolojiye sahip olmak kısa süreli avantajlar sağlasa da totaliter yönetimler altında sadece kültürünüz olur uygarlığınız olmaz.
Avrasyacılık ve Batıcılık meselesine birde bu açıdan bakın.
Özgür Batımı yoksa Totaliter Avrasya mı ? ( Sosyalizmden dönme Rusya , Komünist Çin ve Şeriatla idare edilen İran vd.)
Şahsım açısından cevap çok basittir haliyle.
Büyük Atatürk'ün gösterdiği bilim ve akıl yolundan hareketle ;
Muassır medeniyetler seviyesi benim için cari olan.
Gerisi secüler cennet tezahürü yada öte alem tasavvuru şu an da yaşadıklarımız önemlidir.
Önemli olan ben ve yaşadıklarımdır.
Şu an ve şimdidir.
Atom'dan nereye geldik.
Bu değerli çalışma için çok teşekkür ederim.
Pornografi ile ilgili olarak Celal ŞENGÖR hocanın çok farklı bir bakış açısı var.
Aptalı Tanımak kitabında bu konunun tarihsel arka planına yer yer değinirken kimi zamanda Sibel KEKİLLİ üzerinden yapılan saldıralara karşı ilginç savunmalar geliştirmiş.
Celal ŞENGÖR hoca benim çok severek takip ettiğim çok büyük bir bilim insanı ve adamıdır.
Onun kitaplarının mutlaka ama mutlaka okunmasını şiddetle salık veririm.
Yine Fuat SEZGİN hocanın ülkemizde fazlaca kitabı yok ama rahmetlinin kitaplarının da mutlaka ama mutlaka okunması gerektiği düşüncesindeyim.
Bilim adamı paradigması farklı bir şeydir.
Bu nedenle bir de o gözle olaylara bakabilmeliyiz diye düşünüyorum .
Alıntılı Cevapla
