Konu: Tarzan Şilliler Yayınevi (1991) 4000 Lira Cilt Serisi - 085 - Büyük Ay Kurbanı

  1. #1
    Admin
    Üyelik Tarihi
    May 2015
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    4,253

    Seviye: 51 
    Tecrübe: 13,744,806
    Sonraki Seviye: 13,849,320

    Beğenmiş
    11,695
    Beğenilmiş
    48,340
    Adı Geçen
    0 Konu
    Etiketlendiği
    1 Konu

    * Görüntüyü açabilmek için konuya Like verilmeli *
    Konu Ercu unlu tarafından (20.06.21 Saat 13:00 ) değiştirilmiştir.

  2. #2
    Admin
    Üyelik Tarihi
    May 2015
    Nereden
    dünyanın sonu
    Mesajlar
    3,418

    Seviye: 50 
    Tecrübe: 11,104,343
    Sonraki Seviye: 11,777,899

    Beğenmiş
    14,665
    Beğenilmiş
    10,361
    Adı Geçen
    0 Konu
    Etiketlendiği
    1 Konu
    90'ların ortalarına kadar devam eden az sayıda yayın evi ve çizgi roman vardı hatırlarsanız,.. Şilliler,
    Tay, Bilka, Alfa vb. yayın evlerinin son demleri, şimdilerde sahaflarda dahi zor bulunan yayınlara dö-
    nüştü ne yazık ki. 90'lar çok yakın bir dönem olsa da artık kitapların dijitalleştiği bir dönemde bu ça-
    lışmalar çok değerli bana göre... Teşekkür ediyorum üstadım, eline sağlık...


  3. #3
    Üye
    Üyelik Tarihi
    Feb 2016
    Mesajlar
    512

    Seviye: 39 
    Tecrübe: 1,524,525
    Sonraki Seviye: 1,757,916

    Beğenmiş
    3,798
    Beğenilmiş
    498
    Adı Geçen
    0 Konu
    Etiketlendiği
    1 Konu
    Alıntı savataged Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    90'ların ortalarına kadar devam eden az sayıda yayın evi ve çizgi roman vardı hatırlarsanız,.. Şilliler,
    Tay, Bilka, Alfa vb. yayın evlerinin son demleri, şimdilerde sahaflarda dahi zor bulunan yayınlara dö-
    nüştü ne yazık ki. 90'lar çok yakın bir dönem olsa da artık kitapların dijitalleştiği bir dönemde bu ça-
    lışmalar çok değerli bana göre... Teşekkür ediyorum üstadım, eline sağlık...
    Tüm bu yayınevlerinin aynı anda faaliyetlerine son vermesinin yegane nedenine, o dönem Alfa Yayınları için yayına hazırladığım Alfa Çizgiroman adlı dergi dolayısıyla bizzat şahit oldum.
    Basılan dergilerin tüm Türkiye'ye dağıtımını gerçekleştiren Yay-Sat, yayınevlerine yazılı bir deklerasyon göndererek, dağıtımı yapılan dergi adedinin %75'inin satış garantisini talep etti. Bu, mesela 10.000 adet basılan bir çizgiromandan 7.500 tanesinin satılmasını şart koşmak anlamına geliyordu ki, yayıncılık yapanlar bilir; bu yakalanması imkansız bir orandır.
    Bu oranın yakalanamadığı durumda ise, yayınevleri sanki bu miktarda satış yapılmış gibi, aradaki farkı dağıtım garantisi olarak Yay-Sat'a ödemek zorunda bırakıldı.
    Türk Çizgiroman Yayıncılığını kelimenin tam anlamıyla kökünden budayan ve yok eden bu 'Satış Garantisi' talebinin ardından Alfa Yayınevi sahibi Gül Hanıma diğer yayıncılarla görüşüp birlikte hareket etme konusunda ilettiğim görüş de rağbet görmeyince, geriye birkaç ay acaba sunulan şartlar gevşetilir mi fikrini denemek kalmıştı. Ancak o da, sevgili Savataged'ın yazdığı gibi, hep birlikte kapanmayla sonuçlandı.
    Peki, ama 1990'ların ortasında çizgiroman yayıncılarına karşı sektörde tekel olan bir dağıtım firmasının bu despotik uygulamaya kalkışmasının nedeni neydi sizce?

  4. #4
    Admin
    Üyelik Tarihi
    May 2015
    Nereden
    dünyanın sonu
    Mesajlar
    3,418

    Seviye: 50 
    Tecrübe: 11,104,343
    Sonraki Seviye: 11,777,899

    Beğenmiş
    14,665
    Beğenilmiş
    10,361
    Adı Geçen
    0 Konu
    Etiketlendiği
    1 Konu
    Alıntı Hakan Alpin Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Peki, ama 1990'ların ortasında çizgiroman yayıncılarına karşı sektörde tekel olan bir dağıtım firmasının bu despotik uygulamaya kalkışmasının nedeni neydi sizce?
    Üstadın da etraflıca anlattığı gibi, dönemin olaylarına uzaktan da olsa tanıklık eden birisi olarak, bu hadiseleri
    okumak, tıpkı o dönemlerde olduğu gibi şimdilerde de üzüntü verici ne yazık ki. Tabi ben kendi adıma öncelikle
    şöyle bir giriş yapmak isterim bu meseleye, sorum ise şöyle olurdu: "Bu çöküşe salt çizgi roman yayıncılarının
    sektöre dair öngörüsüzlük halleri mi neden oldu" ya da şöyle söyleyeyim Yay-Sat'a gelene kadar çizgi roman o-
    kurunun hiç mi günağı yok bu vaka'da. Kısacası, tüm dünyada 9. sanat olarak adlandırılan ve tabir-i caizse tür-
    leriyle tüm dünyada ilgi odağı olan çizgi roman sektörünün, arz-talep dengesi üzerine kurgulanan Türkiye aya-
    ğının alın yazısı ne yazık ki bu olmuştu... 1930'lu yıllardan itibaren, hadi Orhan TOLON'lu ilk zamanlardan itiba-
    ren diyelim, bir ekol-okul oluşturamamış, kendiliğindenci, kısa vade'ye odaklı tarzıyla, bittabi ayrıca okur profi-
    limizi de tartışmaya açmamız gerektiğini de bu vesileyle belirterek, giderek tükenmesi ve Yay-Sat'ın ellerine
    teslim olması kaçınılmazdı...

    Soruya dönecek olursak, birinci teori "Devlet denilen heyyulanın olaya müdahalesi" olarak adlandırılabilir. Yıl-
    lar boyu çizgi romanları yeri geldiğinde kötüleyen, hatta tu kaka ilan eden ve bu işi öğretmenler ve anne-baba-
    lar aracılığıyla uygulamaya çalışan devlet zihniyeti, bence bu anlamda bu sektörü daima belli bir seviyede kon-
    trol altında tutmayı başarmıştı ve Yay-Sat olayıyla da son darbeyi indirdi...

    Bana göre yukarıdaki devlet kuramından farklı olarak daha mantıklı olan ikinci teori ise, dönemin basın tekeli-
    nin almış olduğu ve gazete satışlarını düşük olması ya da düşmesi üzerine, çizgi sektörünün bağımsız yayın ev-
    lerinin çıkardığı çizgi romanlar üzerinden değil de, tamamen basın kuruluşları aracılığıyla okura ulaştırılması o-
    labilir ki, en mantıklı teori de bu gibi sanırım... Bilindiği gibi 80'li yıllar, gazete eki çizgi roman ve tefrika yayın-
    cılığının bir arada yoğun olarak yaşandığı yıllardandı ve gazete eki olarak verilen çizgi ekler sayesinde tirajla-
    rın arttığı, olmadığı dönemlerde ise çizgi eklerinin taklit gibi çoğaldığı zamanlardı... 80'lerin bu bilindik olayı,
    1990'lar da Yay-Sat'la hayata geçirilen proje kapsamında Aksoy Yayınları, Doğan Egmont vb yayın evleri ara-
    cılığıyla da vücut buldu bilindiği gibi ve Tay, Şilliler, Atılım gibi yayın evlerinin sonu olmuştu bu hareket...

    Tabi sonuç itibariyle her ne olursa olsun, ne yaşanırsa yaşansın, her halükarda kaybeden, çizgi roman okuru
    oldu yine...
    Konu savataged tarafından (25.01.19 Saat 01:45 ) değiştirilmiştir.


  5. #5
    Aktif Üye
    Üyelik Tarihi
    Sep 2017
    Mesajlar
    1,495

    Seviye: 43 
    Tecrübe: 3,578,439
    Sonraki Seviye: 3,609,430

    Beğenmiş
    5,231
    Beğenilmiş
    4,355
    Adı Geçen
    0 Konu
    Etiketlendiği
    0 Konu
    Öncelikle bu değerli eser için çok teşekkür ederim.
    Yazılanları çok dikkatli bir şekilde inceledikten sonra Adam Smith'in piyasada ki gizli el dediği elin çizgi roman sektörünü dağıtarak kendi tekellerine almak istediklerini anlayabiliyoruz.
    Cumhuriyetin kuruluşundan sonra liberal politikaların benimsenmesinin ardından ( ki yurtta kapitalizm dünyada kapitalizmi neden seçtik hala anlamakta zorluk çeksemde kurucu babalar tarafından kapitalizmin görünen sevimli yüzü liberalizm tercih edilmiştir.Liberalizm başlangıç noktasında herkes eşittir der ancak yarış devam ederken çelme takanın haddi hesabı belli olmaz haliyle.) Yapılacak devrimler ve uygulanacak liberal politikalar için yaratılan zenginlerin ülkeye İtalyan Medici ailesi gibi hizmet etmesi bekleniyordu.Kısmen bu denilenlerde yapıldı.Ancak bizde ki zenginler küresel finans oligarşisinin dip uzantısı olmaktan çokta öteye maalesef gidemediler.Kimi basın yayını ele geçirdi kendince tekel oluşturdu kimi yan dallarda tam tekel oluşturdu kimise de görünmeden fazlaca tanınmadan hanedanlık kurdu.Sonuçta geldiğimiz noktada bir çoğu üretimden ziyade para ticareti yapmayı tercih ettiki kurucu babaların bu hiçte istemedikleri bir şeydi.Son dönemde de ülkeyi terk etme gayreti içine girdiler ki takdire şayan bir tercih yaptılar.
    Bu ülkenin kaynaklarını kullanıp köşeyi dönen sonrada döndüğü köşelerden dolayı KÖŞEGEN haline gelen moda tabirle SÖZDE ZENGİNLERİMİZ in ülkeye hayırlı bir hareketini son dönemlerde görebilen varsa lütfen bana da söylesin bu aralar gözlerim iyi seçemiyorda.
    Bütün dünyada sosyal sorumluluk projelerine bağış yapmayan zenginlerin üzerine Dr.Doom ve Venom salınırken bizim zenginlerimiz kaymak yiyici taifei şakşakiye ise sosyal sorumluluk projesi olarak Bodrum da fink atmayı anlıyor hatta algılıyor.Diğer taraftan İngiliz Anglikanizmi gibi bu zenginliğin kendilerine ilahi bir lütuf olduğunu sanıyorlar.Marks yahudi tefecilere "biriktirin biriktirin Hz.Musa'da size öyle söylemişti" diyerek eleştiri getirmişti.
    Biz eleştiri getirsekte anlayacak kültür seviyesinde maalesef o zenginlikte zenginimiz yok.Ülkemiz insanları ekonomik bir çalkantı içindeyken asgari ücretliye ödediği parayı elden geri alan insanlara Diabloile bol mesailer demek kalıyor bize .Lucifer kardeşimizle yol arkadaşlığı daim olsun bu türlerin.
    Homo Sapiens'ten sonra sanırım ülkemizde yeni bir canlı ortaya çıktı.Homo Kendini düşünürus.
    Özelde çizgi romana gelecek olursak ülkemizde yayınlanan bütün çizgi romanlara ait bir maliyet hesabı yapılsa emin olun 80 yılda 1 Trilyon lira tutmaz kesin ve kesin eminim buna hiç şek ve şüphe yok.Ülkemizde hiç mi bu ülke insanlarına saygılı zengin yok gerçekten bu soruyu sormak gerekir.Ülke kültürüne sanata hiç mi destek verecek zengin yok. ALİ Koç ( bu arada belirtmeden geçemeyeceğim futbolu hiç sevmem izlemem , yanımda konuşulursa iştirak etmem ,bir topun peşinde koşup duran bir sürü adam izleyen milyonlar ) tarafından kulübe 150 Milyon dolar hibe yapıldı bildiğim kadarıyla , aynı ailenin YKY si çizgi roman yayınlıyor çok teşekkür ederim minnettar olduğumu da söylemeden geçemeyeceğim ancak zaten az basılan maliyeti bu aile için para bile sayılamayacak bir alanda çok daha düşük fiyatlarla basılıp satılamaz mı? Doğan Kardeş dergisinin yayın hayatına neden son verildi ?Satmasın kar etmesin bu bir hizmet kar amacı güdülmez ki zaten.
    Zarar etse ne olacak ki.Ne kadar zarar edebilir ?Yıllık olarak 50 milyar zararı olsun o kadar da değil mümkün değilde.Yıllık zararı en fazla yurt çapında 20 milyar bile değildir.
    Çizgi Romanın ülkemizde geldiği noktaya bir göz gezdirelim.Bir kaç yayınevi dışında neredeyse bitti.Onlarında bir çoğu zararına öz sermaye katkısı ile işleri yürütmeye çalışıyorlar biliyoruz.Bu kadar zormudur yani sponsor olmak.Ben kendi adıma Hoz Comicsten en az 3 adet her sayıdan fazla almışımdır sırf satış grafikleri yüksek olsun düşüncesiyle.Digital paylaşım platformları olmasa emin olun tamamen nesli tükenecek bir durumda.
    Değişir mi ? Sanmıyorum.Düzelirmi ? Ümitvar değilim.
    Bir ülke okuduğu kitaplar kadardır.
    Bir ülke sanata verdiği önem kadardır.
    Yurtta çizgi roman dünyada çizgi roman.
    Para , para ,para tecrübeyle sabittir giderken beraber götüremiyoruz.
    Saygılarımla.

    Not : Bu yazı yönetim tarafından uygun bulunmazsa silinebilir.

  6. #6
    Teknik
    Üyelik Tarihi
    May 2015
    Nereden
    çArşı - Beşiktaş
    Mesajlar
    8,699

    Seviye: 56 
    Tecrübe: 28,314,651
    Sonraki Seviye: 30,430,899

    Beğenmiş
    28,379
    Beğenilmiş
    18,694
    Adı Geçen
    0 Konu
    Etiketlendiği
    0 Konu
    Ellerine sağlık üstadım

    Bu arada; ilgili mevzuyla alakalı benim görüşlerim, çoğunlukla daha farklı açılardan da olsa; oldukça değişik, en iyisi ben hiç bahsetmeyeyim
    Konu fındıkfındık tarafından (25.01.19 Saat 13:17 ) değiştirilmiştir.

  7. #7
    EKDG
    Üyelik Tarihi
    May 2015
    Nereden
    Paraguay
    Mesajlar
    3,181

    Seviye: 50 
    Tecrübe: 10,353,843
    Sonraki Seviye: 11,777,899

    Beğenmiş
    6,155
    Beğenilmiş
    12,077
    Adı Geçen
    0 Konu
    Etiketlendiği
    1 Konu
    Kapaktaki matbaa acizliğini görmeden geçemiyoruz. Renkleri oturtamamışlar. Teşekkürler güzel paylaşım için Ercü dostum,ellerine sağlık.

  8. #8
    Admin
    Üyelik Tarihi
    May 2015
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    4,253

    Seviye: 51 
    Tecrübe: 13,744,806
    Sonraki Seviye: 13,849,320

    Beğenmiş
    11,695
    Beğenilmiş
    48,340
    Adı Geçen
    0 Konu
    Etiketlendiği
    1 Konu
    Alıntı Cengiz Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Kapaktaki matbaa acizliğini görmeden geçemiyoruz. Renkleri oturtamamışlar. Teşekkürler güzel paylaşım için Ercü dostum,ellerine sağlık.
    Bence hepsi bu devirde antik kaldı. O zaman şartların da böyle kitaplar eski baskı olduğunun ispatı.

  9. #9
    Çizgili Kitap
    Üyelik Tarihi
    Oct 2018
    Nereden
    İstanbul Türkiye
    Mesajlar
    1,371

    Seviye: 42 
    Tecrübe: 2,741,164
    Sonraki Seviye: 3,025,107

    Beğenmiş
    9,723
    Beğenilmiş
    4,339
    Adı Geçen
    0 Konu
    Etiketlendiği
    0 Konu
    Alıntı Hakan Alpin Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Peki, ama 1990'ların ortasında çizgiroman yayıncılarına karşı sektörde tekel olan bir dağıtım firmasının bu despotik uygulamaya kalkışmasının nedeni neydi sizce?
    Rekabetin çok olduğu bir sektörde fiyat azaltarak satışı arttırmak bir strajedi oldu.
    Bunu takip eden unsur rakiplerin maliyetinin fazlalaştırmaktı.
    Dağıtım bunun için iyi bir faktördü.
    Ülkenin heryerine "günlük" ve belli saatte araç ulaştırmak bugün verilen adıyla "lojistik"
    o dönemde belli kuruluşlarda vardı.
    Taşıma yapan araçların maliyeti ve az sayıda oluşu çok önemliydi.
    Örneğin İzmir'den Afyon'a bir araç dolusu yayın dağıtım maliyeti 1.000. TL olsun.
    Ana yayıncı kuruluş dağıtım maliyeti "0" (sıfır) olunca gazete fiyatını düşük tutuyordu.
    1.000 olan maliyetini 3.000 gibi gösteren ve bundan para kazananlar doymadı.
    1.000 olan maliyeti zaten araçların varış noktalarından geriye dönerken gıda temizlik vb maddeleri
    yükleyerek "taşıma ve nakliye" ile zaten fazlasıyla karşılıyorlardı.
    Bunun üstüne örnek verdiğimiz 1.000 olan maliyetini 3.000 de kesmedi 5.000 olarak
    lanse ettiler. TEKEL'i bir kurum olarak bilirken karşımıza bir iktisadi terim olarak çıktı.
    Kartel kelimesi o yıllarda literatürde yoktu ya da biz bilmiyorduk.
    Bu örnek dağıtım hikayesi bunun karşılığı da okur kesiminin ve tercihlerinin değişmesi ki
    bu olay sosyolojik bir durumdur. Yaşlar ilerledi, ekonomik kazanç düştü, eğitim hayatları,
    şehirler değişti. Televizyon, video, radyo yayını arttı, bedava olduğu için tercih edildi.

    Temel problem okuma eksikliği diye yazamayız haksızlık olur, bir çocuk, bir genç ya da
    bir yetişkin bayide görmediği bir yayının ne kadar peşine düşer.

    Hakan Alpin'in sorduğu soruya kendimden bir örnek yazayım.
    1990'lı yıllarda Teks Alfa yayın 1.000 Lira. Aynı paraya ikinci el
    3-4 Teks alıp okuyabiliyordum. Takas imkanımız vardı. Bir Conan
    verip 3 Örümcek Adam ya da Superman alıyordum.
    Hatta Büyük boy kırmızı kapaklı Belit'li Conan ciltlerini bir çok kişiyle
    takas ederek sayısız kitap okudum.

    Dağıtım ve basın yayın "okuyucuyu" ve ekonomik gücünü hesap etmediği
    müddetçe bitmeye mahkumdur. Bir çok kişinin bilmediği sektör dergileri vardır.
    Şehirlerarası otobüsler ile yıllardır heryere gidiyorlar. Yani yayıncı isterse ulaştırır.

  10. #10
    Üye
    Üyelik Tarihi
    Nov 2018
    Mesajlar
    2

    Seviye: 13 
    Tecrübe: 3,928
    Sonraki Seviye: 4,033

    Beğenmiş
    2
    Beğenilmiş
    5
    Adı Geçen
    0 Konu
    Etiketlendiği
    0 Konu
    Arşivlik paylaşımlar için teşekkürler

FACEBOOK'TA PAYLAŞ

Konuya Mesaj Yazanlar: 7

profesyonel web tasarım
© Copyright 2021. Tüm Hakları Saklıdır. Çizgili Kitap | Çizgili Kitap Forum Kuralları