[Yeni üye olduysanız üye onayınızı bekleyiniz ya da üye olmak için TIKLAYINIZ.]
[Yeni üye olduysanız üye onayınızı bekleyiniz ya da üye olmak için TIKLAYINIZ.]
[Yeni üye olduysanız üye onayınızı bekleyiniz ya da üye olmak için TIKLAYINIZ.]
[Yeni üye olduysanız üye onayınızı bekleyiniz ya da üye olmak için TIKLAYINIZ.]
adiyamanli, aksamsefasi,Assad , ayha,Camus ,Cedrus ,cekicen ,Cengiz ,drzeko ,Edip , fındıkfındık, gökalp,HACILI , Jamaika, lotoloto .
Teks yaman adam doğrusu kaban giymiş ama o soğukta karda tipide illa sarı yazlık gömleği gözükecek! İlk serüvenlerinde gömleği kırmızıydı ama o başka mesele... Bu güzel paylaşım için teşekkür ederim sevgili arkadaşım.
AD/DE ve Aksoy Yayınları tarafından yayınlanan kısa kısa serilerden sonra, Türkiye'deki çizgi roman piyasasının 2000'li yılların başlarındaki hali düşünüldüğünde yepyeni bir yayınevinin Tex basmaya girişmesi her zaman çeşitli riskler içeriyordu. Kim derdi ki Tex efsanesi yeniden başlayacak diye o yıllarda.:) Kimi sıkıntılar yaşansa da bu seride 204. sayıya kadar gelinmesi ve İtalya'daki orijinal formatında yayınlanması anlamında, kendi adıma çok özel bir seri olarak kalacak hep. 2000'lerin Tex efsanesinin 1 numarası da o denli kıymetli benim için. Çok teşekkür ederim.
.
Ne yalan söyleyeyim, Tex hayranı olmayı çok denedim ama hiç başaramadım . Denk geldikçe okumaya gayret ediyorum sadece. Ama son günlerde yağmur gibi gelen paylaşımların üzerine oğlak yayınlarından, şöyle ortalardan 5-6 sayısını indirip okudum, ve anladım ki gaflet ve dalalet içindeymişim. İlk sayıdan başlıyorum arşiv yapmaya şimdi. Sonra onları gofret ve oralet eşliğinde okuyacağımTeşekkürler Atlantis51, özenle hazırlayıp sunduğun tüm paylaşımlar için.
:D lenard dikkatini çekeyim okuduğun ilk sayı değildir 400. sayıdır :D
lenard .
Tex sever çok var gözüküyor ama bir o kadar da sevmez var çok iyi biliyorum, Tex severler doğal olarak sürekli Tex sevdiklerini söylerler, fakat Tex sevmezler hemen hemen hiç Tex sevmez olduklarını dile getirmezler; ben hariçsanırım bunu ilk ben başlattım
aslında o kadar çok çizgi roman okuru tanıdığım var ki hiç mi hiç Tex okumayan, demin bir sayıya vurdum; yarıdan çok fazlasının Tex'i hiç okumadığını anladım, burada bahsetmek istediğim; Tex iyi kötü falan kesinlikle değil, zaten bu konuları tartışmak abesle iştigaldir, bu keyif işidir, çay hoşuna giden; çay içer, kahve hoşuna giden; kahve içer, kahve içen; "Sen niye çay içmiyorsun, doğrusu kahve içmek." derse saçmalamış olur, çünkü; sadece çizgi roman değil, tüm zevkler tartışmaya kapalıdır ve özeldir, ben sadece teşhis yapmaya çalışıyorum ki kendi yaptığım basit istatistiki çalışmada; Tex okurunun az olduğunu anlıyorum ama sürekli dile getirildiği için çok gibi gözüküyor, zaten yalnız Tex değil; Zagor vb...' nin de artık her geçen gün okuru azalıyor, en sonunda hepsi sıfırlanacak, comicsler bile sıfırlanacak ama önce bizimkiler, ellerine sağlık dostum, ben de Lenard gibiyim; arada özellikle fantastik Tex'lerden okuyorum artık, lakin ondan farkım; hâlâ "gaflet ve dalalet" içinde olmayışım
![]()
Teks maceraları uzunmu uzun; Çizerleri sürekli değişiyor mu , değişiyor. Özel vakit ayırmak gerekiyor. Çünkü tüm dikkatin kitaba oluyor. Okumaya vakit bulabilenler çok şanslı. Son olarak söyleyeceğim , tabi kaptırmadan okumak gerek yinede bence.
Atlantis51 ,lenard .
Yok, onun farkındayım, hatta 400. sayı da değil, 401. sayıdan başlıyorErcu beyin de dediği gibi ucu bucağı çok geniş bir seri. Ama en fazla 2-3 sayıda bir yeni maceraya başlayıp bitirmiş oluyoruz, bu benim gibi olaya sonradan dahil olmaya çalışan biri için oldukça ideal, ama dersen ki sen 1. sayıdan başla, haklı bir sebebi olduğuna kanaat getirip öyle yaparım.
HACILI .
Bence Teks okumaya yeni başlayan dostların 400 lü serilerden başlaması daha iyi.
Zira hem çizimler hem de konularının bir film senaryosu tadında olması bakımından.
( Sonra merak ederek eski Teksleri araştracaklarına eminim.)
Aslında ben Teksas ve Tom Miks ile büyüyenlerdenim.
1957-58 yıllardan beri.
Şunun şurası Teks okumaya başlayalı 5-6 sene oldu.
Tutku ile bağlandım diyebilirim.
Konu olarak Teksas ve Tom Miks ler ile arasında dağlar kadar fark var.
Ama İlk göz ağrılarımı da asla ihmal etmem.
Kit Tayloru, Tim'i Kinovayı ve Karaoğlanı da.
Tüm paylaşım yapanların ve bizlere ulaşmasını sağlayanların, ellerine ve emeklerine sağlık.
Teşekkürlerimle.
Hepsine "Tommiks kitapları" dendiği bir zamandı. 1970' lerde ; iyi hatırlıyorum.