Konu: Blek ve Otorite

  1. #1
    Teknik
    Üyelik Tarihi
    May 2015
    Nereden
    çArşı - Beşiktaş
    Mesajlar
    8,698

    Seviye: 56 
    Tecrübe: 28,303,528
    Sonraki Seviye: 30,430,899

    Beğenmiş
    28,371
    Beğenilmiş
    18,694
    Adı Geçen
    0 Konu
    Etiketlendiği
    0 Konu

    Altın çağını yaşadığı dönemde; özellikle Birleşik Amerika'da çizgi romanın yüksek gücü otorite tarafından ciddi boyutta farkedildi ve "Denetimden Geçti" anlamında açık açık malum pullu çizgi romanlardan tutun, üstü kapalı Kutsal Çizgi Roman'a saldırılara kadar akla gelen her türlü yöntem kullanılarak; özellikle bugünkü uçan vb... kahramanlar dallandırılmak suretiyle, çizgi roman olabildiğince realiteden bilinçli olarak uzaklaştırıldı, aslında dünyada taytlı ilk kez Kızılmaske'yi görmüştük ve kendisinin extra gücü hiç yoktu, tamamen doğaldı. Maske ise kişilik belirsizliğine yol açar ki Otorite efsaneleşebilecek halk liderlerinden hiç hoşlanmaz; sürü güdüsü esası ile çalışır, kimliksiz yüzler ve maskeler önderliğe engel olabilirdi, bilhassa medya patronları üzerinden akan paralarla çizerler istenilen yöne çekildi, çoğu maskeli olan taytlı kahramanlar hızla yaratılmaya başlandı, para su gibi akıyordu, Altın Çağ aslında çizgi romanın asıl gücünün planlı yok edilme devresidir; kimseler de bunu fark etmedi, zaten amaç tam bu idi, hareket açık değil kapalı yürütüldü, babaları Kızılmaske olmasına rağmen yenileri artık uçuyordu vb..., aynı çaba Avrupa'da gösterilmeye çalışılsa da, bir miktar başarılı olunmasına rağmen, Avrupalı aydınlar daha az bu oyuna geldiler, bu konuda özellikle 68 kuşağının etkisi yadsınamaz.

    Örneğin; Birleşik Amerika'da geçmesine rağmen, tamamen bir İtalyan çizgi roman kahramanı olan Blek ve arkadaşları her koşulda Otorite'yi reddedenlerden oldular, hiç boyun eğmediler, lakin bu çizgi roman; o vakitler Yunanlılar gibi dağa çıkma eylemlerinin yaşandığı İtalyanlar tarafından üretilmişti. Yara almamış Kutsal Çizgi Roman; okurlarına günümüzü de yaşatıyordu ki bu çok büyük tehlikeydi, artık başka yeni dünyalar; yani, yeni yeni evrenler olmalıydı, yeter ki okur geçmiş ve özellikle günümüz yeryüzünden olabildiğince uzaklaştırılabilsin, kısacası Otorite bu kadar büyük potansiyel gücü olan çizgi romanı yok edeceğine; onu kendi silahı haline çevirmeyi denedi ve çok büyük oranda da başarılı oldu.

    Güncel dünyadaki sömürüden uzaklaşıp diğer evrenlerde yaşadığını sanan halklar kendilerine tehlike oluşturamazlardı, yeryüzünü sadece Kara Adamları ile onlar yönetmeliydi.

    Dönemin emperyalist İngilizlerine karşı bağımsızlık mücadelesi veren Blek, Rodi ve Profesör Oklitus'un devrimci üç özelliği temsil ettiği söylenirdi bir vakitler sokaklarda. Blek; delikanlı, korkusuz, mücadeleci ve savaşçı, Profesör Oklitus; ilerici, Rodi; gençlik.

    Öyle ki Deniz Gezmiş bile okumaya Teksas ile başladı ve Blek'in bağımsızlık mücadelesinden çok etkilendi. Deniz'le ilkokul ve ortaokulda samimi arkadaş olan Aydın Çubukçu bu dönemlere ilişkin şu anılarını anlatır:

    "Deniz, çok yakın arkadaşımdı. İlkokul birinci sınıftan liseye kadar çocukluk dönemimiz beraber geçti. Ondan sonra, tekrar üniversitede, 68 işgallerinde karşılaştık. Daha dokuz-on yaşlarındaydık. 'Yedibela' adında bir çete kurmuştuk, yedi kişi değildik ama adımız nedense 'Yedibela' idi. Biz o 'Yedibela Çetesi'nin üyeleriydik. Deniz de tartışılmaz şefimizdi. 'Yedibela Çetesi'nin aslında pek bir şey yaptığı yoktu ama grup olarak hareket etmek, ne bileyim bir yerde top oynanıyorsa takımı belirlemek, başka mahallenin çocuklarını dövmek gibi şeyler oluyordu. Demokrat Partili ailelerin çocuklarıyla dövüşürdük.

    O sıralar, Çelik Bilek diye bir çizgi roman kahramanı vardı. Deniz, Çelik Bilek'i çok severdi. Sınıfta, O'nun İngiliz sömürgecilerine karşı Amerika'nın bağımsızlığı için savaş veren bir kahraman olduğunu anlatırdı.".


    Çocukken karşılarındaki Demokrat Parti veletleri; aslında onlar için emperyalist İngilizlerdi ve sonrası Demokrat Parti'nin devamı Adalet Partili Başbakan Süleyman Demirel'in bizzat kendisinin mecliste verdirttiği oylarla Deniz ve arkadaşları asılarak katledileceklerdir ama Amerikan askerlerini Dolmabahçe'de denize dökmeden ölmeyecektir o, küçükken Blek'ti Deniz, bizse tüm hayatımız boyunca o.

    Kâh orijinal kapak kullanılmadan ilgili çizgi romanın albenisinin yok edilerek; çizgi roman okuru olmayanların Kutsal Çizgi Roman'a yaklaşabilme olasılığı engellendi, kâh hiç evrensel nitelikli olmayan yerel çizgi romanlar; dönemin Otorite gazeteleri ile desteklenerek ön plana çıkarılmaya çalışılmak suretiyle zaten çizgi roman okuyanlar sadece onlara yönlendirilmeye çalışıldı, kâh kağıt vb... gibi maddi olanaksızlıklar kullanıldı ve böylece peyderpey doğal çizgi roman ruhu yok edildi, "Kara Adamlar" işbaşındaydı.

    Evrensel halkların kardeşliği bağlamında, aslında çoğu lider olan doğal çizgi roman kahramanları; fazla tehlikeliydi, arada bir iki "V for Vendetta" gibileri kaçıyordu tabii ama aşırı tehlikeliydiler, yaratılma olasılıklarının bir bir yok edilmesi gerekiyordu. Ölebilir Blek'ler, bundan onlarca yıl sonra adları bile bilinmez belki ama Kutsal Çizgi Roman sonsuzdur ve onun kahramanları her çizgi roman sever.



    Konu fındıkfındık tarafından (19.06.18 Saat 18:34 ) değiştirilmiştir.

  2. #2
    EKDG
    Üyelik Tarihi
    Apr 2019
    Mesajlar
    2,056

    Seviye: 44 
    Tecrübe: 3,733,652
    Sonraki Seviye: 4,297,834

    Beğenmiş
    288
    Beğenilmiş
    2,981
    Adı Geçen
    0 Konu
    Etiketlendiği
    0 Konu
    Güzel olmuş ...Deniz Gezmiş'i bu vesileyle analım..Işıklar içinde uyu Deniz..Teşekkürler.

  3. #3
    Çizgili Kitap
    Üyelik Tarihi
    Dec 2015
    Mesajlar
    2,511

    Seviye: 48 
    Tecrübe: 7,577,213
    Sonraki Seviye: 8,476,240

    Beğenmiş
    3,293
    Beğenilmiş
    3,584
    Adı Geçen
    0 Konu
    Etiketlendiği
    0 Konu
    Çelik Blek kapakları resmi geçidi gibi olmuş..
    Birbirinden güzel kapaklar..
    Ellerinize sağlık dostum..

  4. #4
    Aktif Üye
    Üyelik Tarihi
    Sep 2017
    Mesajlar
    1,495

    Seviye: 43 
    Tecrübe: 3,577,087
    Sonraki Seviye: 3,609,430

    Beğenmiş
    5,231
    Beğenilmiş
    4,355
    Adı Geçen
    0 Konu
    Etiketlendiği
    0 Konu
    Otorite, statüko ve statükoya karşı olanların mevcut düzen ellerine geçince statükoculaşması paradoksal yada diyalektik bir açıklamaya muhtaç değil pragmacılığın içselleştirildiği basit menfaat ve çıkar hesabı olarak şerh edilmesi sanırım yeterli bir izah sunacaktır diye düşünüyorum.
    Bunun yanında insan doğasında yer alan taraf olmak , yanında durmak , destek olmak gibi bence içgüdüsel gördüğüm itkilerin de yerini unutmamak lazım.
    Bütün tarihsel süreci İbni Haldun'un deyimiyle yukarıdakilerle aşağıdakilerin mücadelesi olarak ele alsak ta bu tanımlamanın da tam olarak tabir edemediği din faktörünü unutmamak gerekir yada din faktörünü de bu bağlamda kavramsal olarak ele almak gerekebilir.
    Einstein bir şeyi basit olarak anlatamıyorsanız gerçekte o şeyi tam olarak anlamamışsınız demiş.Bende bir şey sadeleştirilmeden tam olarak anlaşılamaz diye düşünüyorum.Bu anlamda bütün tarih neredeyse para savaşı olarak ele alınabilir global çapta devlet kurumunun kendi iç dinamiklerinde ise daha çok hizip kavgalarını görmekteyiz.Yada fraksiyon savaşları o kadar şiddetli olabilir ki bazan her şeyin üzerine de çıkabilir.Bu anlamda özelde Devletler içi tarihi , Devletler arası tarihi ve devletler öncesi tarih ayrımını yapmak zaruretindeyiz.
    Aslında şiddetin tarihsel gelişimi dersek te çok yanılmış olmayız. Dinin devlete hakim olması yada devletin dine hakim olması arasında ki mücadeleler ve secülerleşme süreci ve insan haklarında ki evresel gelişmeleri de bu bağlamda bir sürecin içerisine dahil edilebilir.
    Çizgi romanın gelişim sürecinde de Anti emperyalist bir başlangıç olduğunu görmekteyiz.Taki transgen taşıyıcısı uçan kaçan kostümlü vede kostümsüz bir sürü neokahramanın üretilmesine kadar prekahraman diyebileceğimiz süreçte ki yaratımların ise daha verimli ve daha insani olduğunu müşahede etmekteyiz.Ülkemizde ki yayın sürecinde de benzerlikler görmekteyiz.Soğuk savaşın izleri hep hissedilmiştir.Belirli bir düşüncenin yükseltilmesi gerektiği dönemde kılıçlı kahramanlar serisinin birazda geçmişe özlem saikiyle topluma sunulduğunu görmekteyiz.Belli belirsiz bir süreci bazan dönemsel bir tarihi anlatan yayınlar hızla raflarda yerini almaya başlamış ve içimizde ki değişik özlemleri yaşatmaktaydı.Bu durumu bir etik sorunsalı olarak ele alarak iyi kötü değerlendirmesi yapmamaya özen göstersem de kişisel olarak bu durumun sanatsal bağlamda iyi olduğunu düşünürüm.
    Dar alanda ise Çelik Blek ve İtalyan menşeili üçlü kahramanlar silsilesinin teslisten tutunda , hümanizmaya kadar geniş bir alanda okuyucuya hitap ettiğini düşünebiliriz ancak ben Zagor'un dinini yada mezhebini halen bilmiyorum.Yada Çelik Blek'te dinsel tezahürleri müşahede edebilme şansını bulamamaktayım.Yayıncıların ABD yi ve kuruluş günlerini yüceltirken İngiliz kolonizasyonunu yerin dibine geçirmelerinde kısmen de olsa mezhep ayrışmasının önemli bir yeri olduğunu düşünmemiz gerekir diye düşünüyorum.Benzer bir etkiyi Zagor ve Vampir Baron Rakoçi de de görmemiz mümkündür.Transilvanya'nın neden vampir yatağı olduğunun tarihsel arka planında Rakoçi dönemi Hristiyanlığında aramak gerekir.Katolik Hristiyanlığın merkezi İtalya'nın radikal protestanlığın merkezi olan ve hamisi durumunda bulunan Rakoçiyi vampir olarak görmeleri kadar normal bir durum yoktur herhalde.Bunun yanında ana konunun dışında bir rotada dolaşmaktan dolayı kısmende olsa farkındalık hissetsem de bunun marazi bir durum olmadığına eminim.
    Sorulması gereken bir çok soru vardır.Cevap aranması gereken de bir çok konu vardır.Bunlar arasında çizgi romanlar salt bir sanat olarak ele alınabilecek masumiyettemidirler ? Çizgi roman sanatı propaganda amacıyla kullanılabilir mi ? Çizgi roman sanatı ile olumlu kültürel etkiler oluşturma yada daha uzun sürebilecek tesirler daha kısa süre içerisinde yapılabilir mi ? İnsan zihin gelişimine etkileri yada beyin yarımküreleri üzerinde ki şiddetli tesirleri konusu fazlaca araştırma konusu yapılmamış olmakla birlikte çizgi roman sanatının fizyolojik ve psikolojik etkileri bibliyomaniyi tetikleyip tetiklemediği soru işareti olarak ele alınabilirse de benim kişisel düşüncem zararlı değil oldukça faydalıdır.
    Konuya tekrar dönecek olursak ABD nin kuruluş yıllarına odaklanmış Kaptan Swing ve Teksas 'ta özgürlükçü bir hareket , sivil itaatsizlik , zaman zaman askeri hareketlilik , üç beş tane şaki , sözde özgürlük yanlıları görsekte temelde zararlı olduklarını düşünmüyorum hemen hepsinde temelde iyilik ve adalet anlayışı yüksek bir konu işlenmektedir.Bu nedenle Blek konusunda ki görüşüm muhteşem bir konu ve çizgileri ile oldukça faydalı bir şaheser.
    İlginç bir konu olduğu için kişisel görüşlerimi dile getirme ihtiyacı hissettim.

FACEBOOK'TA PAYLAŞ

Konuya Mesaj Yazanlar: 3

profesyonel web tasarım
© Copyright 2021. Tüm Hakları Saklıdır. Çizgili Kitap | Çizgili Kitap Forum Kuralları