Altın çağını yaşadığı dönemde; özellikle Birleşik Amerika'da çizgi romanın yüksek gücü otorite tarafından ciddi boyutta farkedildi ve "Denetimden Geçti" anlamında açık açık malum pullu çizgi romanlardan tutun, üstü kapalı Kutsal Çizgi Roman'a saldırılara kadar akla gelen her türlü yöntem kullanılarak; özellikle bugünkü uçan vb... kahramanlar dallandırılmak suretiyle, çizgi roman olabildiğince realiteden bilinçli olarak uzaklaştırıldı, aslında dünyada taytlı ilk kez Kızılmaske'yi görmüştük ve kendisinin extra gücü hiç yoktu, tamamen doğaldı. Maske ise kişilik belirsizliğine yol açar ki Otorite efsaneleşebilecek halk liderlerinden hiç hoşlanmaz; sürü güdüsü esası ile çalışır, kimliksiz yüzler ve maskeler önderliğe engel olabilirdi, bilhassa medya patronları üzerinden akan paralarla çizerler istenilen yöne çekildi, çoğu maskeli olan taytlı kahramanlar hızla yaratılmaya başlandı, para su gibi akıyordu, Altın Çağ aslında çizgi romanın asıl gücünün planlı yok edilme devresidir; kimseler de bunu fark etmedi, zaten amaç tam bu idi, hareket açık değil kapalı yürütüldü, babaları Kızılmaske olmasına rağmen yenileri artık uçuyordu vb..., aynı çaba Avrupa'da gösterilmeye çalışılsa da, bir miktar başarılı olunmasına rağmen, Avrupalı aydınlar daha az bu oyuna geldiler, bu konuda özellikle 68 kuşağının etkisi yadsınamaz.
Örneğin; Birleşik Amerika'da geçmesine rağmen, tamamen bir İtalyan çizgi roman kahramanı olan Blek ve arkadaşları her koşulda Otorite'yi reddedenlerden oldular, hiç boyun eğmediler, lakin bu çizgi roman; o vakitler Yunanlılar gibi dağa çıkma eylemlerinin yaşandığı İtalyanlar tarafından üretilmişti. Yara almamış Kutsal Çizgi Roman; okurlarına günümüzü de yaşatıyordu ki bu çok büyük tehlikeydi, artık başka yeni dünyalar; yani, yeni yeni evrenler olmalıydı, yeter ki okur geçmiş ve özellikle günümüz yeryüzünden olabildiğince uzaklaştırılabilsin, kısacası Otorite bu kadar büyük potansiyel gücü olan çizgi romanı yok edeceğine; onu kendi silahı haline çevirmeyi denedi ve çok büyük oranda da başarılı oldu.
Güncel dünyadaki sömürüden uzaklaşıp diğer evrenlerde yaşadığını sanan halklar kendilerine tehlike oluşturamazlardı, yeryüzünü sadece Kara Adamları ile onlar yönetmeliydi.
Dönemin emperyalist İngilizlerine karşı bağımsızlık mücadelesi veren Blek, Rodi ve Profesör Oklitus'un devrimci üç özelliği temsil ettiği söylenirdi bir vakitler sokaklarda. Blek; delikanlı, korkusuz, mücadeleci ve savaşçı, Profesör Oklitus; ilerici, Rodi; gençlik.
Öyle ki Deniz Gezmiş bile okumaya Teksas ile başladı ve Blek'in bağımsızlık mücadelesinden çok etkilendi. Deniz'le ilkokul ve ortaokulda samimi arkadaş olan Aydın Çubukçu bu dönemlere ilişkin şu anılarını anlatır:
"Deniz, çok yakın arkadaşımdı. İlkokul birinci sınıftan liseye kadar çocukluk dönemimiz beraber geçti. Ondan sonra, tekrar üniversitede, 68 işgallerinde karşılaştık. Daha dokuz-on yaşlarındaydık. 'Yedibela' adında bir çete kurmuştuk, yedi kişi değildik ama adımız nedense 'Yedibela' idi. Biz o 'Yedibela Çetesi'nin üyeleriydik. Deniz de tartışılmaz şefimizdi. 'Yedibela Çetesi'nin aslında pek bir şey yaptığı yoktu ama grup olarak hareket etmek, ne bileyim bir yerde top oynanıyorsa takımı belirlemek, başka mahallenin çocuklarını dövmek gibi şeyler oluyordu. Demokrat Partili ailelerin çocuklarıyla dövüşürdük.
O sıralar, Çelik Bilek diye bir çizgi roman kahramanı vardı. Deniz, Çelik Bilek'i çok severdi. Sınıfta, O'nun İngiliz sömürgecilerine karşı Amerika'nın bağımsızlığı için savaş veren bir kahraman olduğunu anlatırdı.".
Çocukken karşılarındaki Demokrat Parti veletleri; aslında onlar için emperyalist İngilizlerdi ve sonrası Demokrat Parti'nin devamı Adalet Partili Başbakan Süleyman Demirel'in bizzat kendisinin mecliste verdirttiği oylarla Deniz ve arkadaşları asılarak katledileceklerdir ama Amerikan askerlerini Dolmabahçe'de denize dökmeden ölmeyecektir o, küçükken Blek'ti Deniz, bizse tüm hayatımız boyunca o.
Kâh orijinal kapak kullanılmadan ilgili çizgi romanın albenisinin yok edilerek; çizgi roman okuru olmayanların Kutsal Çizgi Roman'a yaklaşabilme olasılığı engellendi, kâh hiç evrensel nitelikli olmayan yerel çizgi romanlar; dönemin Otorite gazeteleri ile desteklenerek ön plana çıkarılmaya çalışılmak suretiyle zaten çizgi roman okuyanlar sadece onlara yönlendirilmeye çalışıldı, kâh kağıt vb... gibi maddi olanaksızlıklar kullanıldı ve böylece peyderpey doğal çizgi roman ruhu yok edildi, "Kara Adamlar" işbaşındaydı.
Evrensel halkların kardeşliği bağlamında, aslında çoğu lider olan doğal çizgi roman kahramanları; fazla tehlikeliydi, arada bir iki "V for Vendetta" gibileri kaçıyordu tabii ama aşırı tehlikeliydiler, yaratılma olasılıklarının bir bir yok edilmesi gerekiyordu. Ölebilir Blek'ler, bundan onlarca yıl sonra adları bile bilinmez belki ama Kutsal Çizgi Roman sonsuzdur ve onun kahramanları her çizgi roman sever.