Bizler böyle şanslı çocuklardık...
Bir yerden öylesine geçer gibi, bir başka yerden hiç geçmemiş gibi: Çocukluk işte.
Yaşadığımız dönemin ebeveynler için çok fazla akıl çeldirici seçenek içermesinden olsa gerek etrafımızda elinden tablet ya da telefonları düşürmeyen çocuklar görür olduk. Oyunları en iyi seviyelerde oynuyor, kendilerine ait sosyal medya hesaplarını aktif kullanıyor, sevdikleri çizgi filmin bölümlerini başkalarına muhtaç olmaksızın izliyor ve etraflarına ışıltılı zeka zerreleri saçıyorlar.
Ara sıra mobil internet paketlerinin sınırlarını aşarak büyüklerini kızdırdıkları da oluyor tabii. Ama yine de onlar en büyük meziyetleri sadece ve sadece gördüklerini taklit etmek olan birer dahi!
Peki ya eski çocuklar? Tabletsiz, mobil telefonsuz, internet paketsiz büyüyen o oldukça eski ve günümüzdekilerin nazarında şanssız olan o eski çocuklar. Onlar neler yapıyorlardı? Minecraft oynamadan, Niloya izlemeden, selfie çekmeden nasıl yaşıyorlardı?
Ben bilya (misket), çelik çomak, birdir bir, futbol, valeybol, yakartop, dama, beş taş, seksek, saklanbaç,körebe, istop ve bunun gibi şimdi aklıma gelmeyen bir çok oyunu doyasıya oynadım... telden tahtadan arabalar yapıp oynadım. Uçutmalar hem de irili ufaklı yaptım uçurdum... Elbiselerim eskiydi bazen uyduruk ayakkabılarla gezerdim ama sapan yapardım, ok ve yay yapardım hem de sadaklı... Mantar tabancalarımızla savaşlar yapardık... sakızlardan futbolcu ve artist resimleri biriktirirdik... Ama hep kitap ve çizgi roman okurdum ve okumayı halen de sürdürüyorum... ömrümün sonuna kadar da okumayı sürdüreceğim...
Yaşadık hem de çok çok iyi yaşadık... Bizler böyle şanslı çocuklardık... bir güç dese ki "seni çocukluğuna geri göndereceğim ister misin?" tüm sıkıntılarına karşın hemen "evet, hem de çok isterim! derdim...
Nette konuya uygun resimler arayıp buldum onlara minnettarım.
![]()