Tüm arkadaşların ellerine sağlık..
Tüm arkadaşların ellerine sağlık..
CAMOKA .
Büyülü Dükkan'ın Flash Gordon ve Kızılmaske ile girdiği yayın dünyasında çok özel bir iz bıraktığı muhakkak,...
Ertuğrul Edirne gibi bir üstadın ellerinden çıkan kapak resimleri bile bu sürecin ne denli kıymetli ve belki de kim-
senin cesaret edemediği iki kahramana can veren yayın evi, ne yazık ki çizgi severlerin her zamanki gibi ilgisizli-
ği yüzünden bu iki kahramanın yayınlarına devam edecek maddi gücü kendinde bulamadı...
Hal böyleyken Büyülü Dükkan'ın bıraktığı yerden bu işe devam etmek gerçekten cesaret işi zira bu çizgi üstü ha-
reketi anlamlandırabilecek, yorum katabilecek bir çizgi potansiyelimiz, daha doğrusu bireysel olarak çizgisel kül-
türümüz ne yazık ki yeterli değil bu meselelerde,.. Çizgi sektörü, her ne kadar 2010'lardan itibaren büyük bir ge-
lişim gösterse de, bu süreci böyle yorumlasak dahi, bazı şeylerin değişmediği gerçeğiyle her zaman yüz yüze ka-
lacağımız da aşikar. Emek veren her üç dostumuzu da her şeye rağmen gösterdikleri bu çizgisel cesaret için kut-
luyorum, kendi adıma devam etmesini can-ı gönülden isterim bir çizgi sever olarak, ama bu ahval ve şerait için-
de devam ederek üzülmelerini de hiç istemem...
Forumda yayınlanmadan önce inceleme şansı bulduğum için kendimi çok şanslı adlediyorum diğer yandan, yazıp
çizmeye henüz fırsat bulsam da devam etme konusunda takdir tabi ki sizlerin...
Burada bitse bile, büyük iş diye söylemiştim bu işin ta en başında, elinize sağlık dostlarım, içten teşekkürlerimle.
CAMOKA , fındıkfındık,Gabby , palio68 .
2 yılda sadece 4 mesaj yazan birisi için çok iddialı konuşmuş sayın virtualman. Yayınevleri bastıkları eseri boşuna sona erdirmiyor, satın alan sayısı az olduğu için yayına son veriyor. Ozan abinin söylemek istediği asıl konu da bu zaten. Her emek gibi bu konuda da ilgisizlikten şikayetçi. Neyse, uzatmayayım. Bakonlamacı arıyorsanız ben hazırım. Bir sonraki çeviriyi memnuniyetle balonlayabilirim. Eser için çok teşekkürler.
Forumdaki gönderileri okurken yukarıdaki satır "aaa, ben de" dedirtti bana ve aklıma aşağıdaki anım geldi; paylaşmak istedim.
1971-72 yılları, Tatvan'dayız, okumayı yeni sökmüşüm, haliyle ne bulsam okuyorum.
İlçeye yeni bir kırtasiyeci açıldı, hikaye kitapları falan da satıyor.
Bir gün, hikayeler arasında "Gordon" çizgi romanı gördüm, 75 kuruş, aldım, hemen okudum.
Bu olağanüstü dünyaya giriş yapmak beni anında Gordon bağımlısı yaptı.
Neyse, bir hafta geçmiş yeni sayı çıkmış, annemden 75 kuruşu aldım, doğru kırtasiyeye.
O gün dükkanda satıcının babası var; ben "Gordon istiyorum" deyip parayı uzatınca, amca bana bir tabaka "karton" verdi.
Çocuğum, utandım, aldım kartonu eve geldim.
Sonra, o kartondan Gordon'daki harika makinaların benzerlerini kesip biçip yapmaya çalıştım.
Gordon, beni hem çizgi romana, hem bilimkurguya, hem de maket yapmaya başlattığı için çok farklı bir konumdadır.
Sadece emekleri için değil, anıları canlandırıp bizi çocukluğumuza götüren arkadaşlara çocuk samimiyetiyle teşekkürler.