Konu: Kapaklarla ilgili birkaç dipnot…

  1. #11
    forumcekadam
    Guest
    Kitabın serinin kaynağı ne olursa olsun Türk ressamların çizdiği kapaklar candır.
    Dünyada tektir bize özeldir. Asla karşı değilim.
    Herhangi bir seri örnek 186 lık Teks. Ya tüm kapaklar orjinal olmalı
    ya da tüm kapaklar Türk çizimi olmalı. İçeriğe zaten mahkumuz.
    Karışık olduğu zaman fındıkfındık üstadın dedikleri aynen geçerli.

    Diğer taraftan;
    ticari olarak bir satış tekniğidir.
    Sanatsal açıdan bizde herhangi madde bağımlılığı yoktur.
    Satılsın yeter. Kitap, müzik, sinema farketmez.
    Rahmetli Sezgin Burak bugün mevcut Tarkan anlayışımızı "sezmiş" olsaydı
    kahramanın adını "Teoman" koyar, hem Türkçe hem ingilizce tabiri caizse
    "piyasaya" iki kere damgasını vurmuş olurdu.
    Allah sağlık versin Suat Yalaz üstadımız haddim değil fakat Karaoğlan'a
    Murat Boz diye kapak yapsın alem satış görsün.

    İlk mesajımda yazdığım gibi maksat asla eleştirmek değil, Gabby üstadın
    renkli çalışmasıyla benzerleri, esinlenmeleri, alıntıları görmek ve üzerine
    bir nebze katkıda bulunmak.

    Sevdiğim serilerden Teks Willer'in ilk 100 sayısında kapak resimlerini çizen
    Galep'in 50'ye yakın alıntı çizimi var.
    Samim Utkun, Yücel Köksal, Aslan Şükür, Ömer Muz, Ertuğrul Edirne, Fatih Okta
    ve diğer (kapak) ressamlarımız keşke daha fazla çizgiroman kapağı çizseler"di".

  2. #12
    Admin
    Üyelik Tarihi
    May 2015
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    4,261

    Seviye: 52 
    Tecrübe: 13,862,797
    Sonraki Seviye: 16,259,327

    Beğenmiş
    11,721
    Beğenilmiş
    48,470
    Adı Geçen
    0 Konu
    Etiketlendiği
    1 Konu
    Sanatta iddialı olmak koşulu ararsam yerli kapak resimlerini biraz yabanıl buluyorum. Onun için en azından amatör ruhu ararım. Sanatta amatör ruhu olmadıkça da toplumsal sanat olmuyor biliyorsunuz. Bonelli ve yabancı kapaklara gelince, bize tartışma fırsatı bile vermiyorlar. O kadar mükemmeler ki ,su götürmez kabullenmek te bana zor geliyor. Bizde çıkan dergilerde türkçe çeviri de ve en azından kapak resimlerinde bizden bir şeyler görmek okuduğumuz dergilere yabancılaşmayı da engelliyor. Kapakler hakkında düşüncelerim ikisinin arası bir yerde. Bonelli konu seçiminde fındıkfındık görüşlerine katılıyorum. Yani bu konuda Bonelli'yi eleştiriyorum.

  3. #13
    forumcekadam
    Guest
    Kaynak demişken hatırı sayılır bir yayıncı arşivi aklıma geldi.
    Güzel bir nostalji ve bilgi kitabı, incelemeye değer.

    Fiction House - From Pulps to Panels (2017) [Yeni üye olduysanız üye onayınızı bekleyiniz ya da üye olmak için TIKLAYINIZ.]

  4. #14
    Admin
    Üyelik Tarihi
    May 2016
    Mesajlar
    204

    Seviye: 34 
    Tecrübe: 593,756
    Sonraki Seviye: 677,567

    Beğenmiş
    80
    Beğenilmiş
    1,325
    Adı Geçen
    0 Konu
    Etiketlendiği
    0 Konu
    Alıntı forumcekadam Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Kaynak demişken hatırı sayılır bir yayıncı arşivi aklıma geldi.
    Güzel bir nostalji ve bilgi kitabı, incelemeye değer.

    Fiction House - From Pulps to Panels (2017) [Yeni üye olduysanız üye onayınızı bekleyiniz ya da üye olmak için TIKLAYINIZ.]
    bugün gün boyunca hem milliyet çocuklara daldım hem bu bahsettiğin paylaşımı indirip
    bir kısmını inceledim. muazzam güzel bir hafta sonu oldu sayenizde, sağolun :)

  5. #15
    Aktif Üye
    Üyelik Tarihi
    Sep 2017
    Mesajlar
    122

    Seviye: 30 
    Tecrübe: 292,254
    Sonraki Seviye: 300,073

    Beğenmiş
    422
    Beğenilmiş
    510
    Adı Geçen
    0 Konu
    Etiketlendiği
    0 Konu
    Alıntı fındıkfındık Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    bir gün de hem eski hem yeni yerli çizerlerle ilgili düşüncelerimi yazayım,
    onda da forumda tek taraftar olacağıma kesin eminim valla
    Eh adı üstünde, Çarşı her şeye karşı, yakışır...



    Alıntı fındıkfındık Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    …bence günümüz yayıncıları en doğrusunu yapıyor, orijinalleri çakma olsun olmasın aynen yayınlıyorlar…

    ...burada dönemin yerli yayıncılarının işgüzarlığı var tabii orijnalleri çakma bile olsalar, çakma kapaklarını
    yapmaya lüzum var mıydı...


    Lüzum olmasa, içini basan adam elindeki orijinal kapağı durduk yere niye yeniden üretme
    sevdasına girerek, ressam peşinde koşturup yalvar yakar iş talep etsin ki.

    Her dönem kendi dinamikleriyle savurup şekillendirir insan yaşamını. 70'li yıllardan söz ediyoruz,
    o dönemde Fumettilerin strip denen bize uygun olmayan yatay boyut sorunu var; ayrıca
    asıl can yakıcı sıkıntı ise baskı teknolojilerinin yetersizliği. Orijinal kapağı matbaa için uygun hale
    getirmek meşakkatli ve zaman alıcı; üretim sürecini zaman olarak engellemesi bir yana maliyeti de çok
    yükselttiğinden illüstrasyon tercih edilmiş, yoksa Fumetti diyarı üretici biz tüketici konumundaydık,
    yani dönem yayıncısının orijinal kapağa burun kıvırıp tereciye tere satmak gibi bir derdi de yoktu,
    vakti de; yoksunluk içinden kendi çıkış yollarını ürettiler.

    Yaşadığımız anın konforlu penceresinden bakınca yeni nesil yayıncı en doğrusunu yapıyor, oysa
    geçmiş dönem kapakçılığı çizgiromanımızın gelişimini engelledi diye düşünmek de bir bakış açısı
    ama objektif değil. Büyük üretici pozisyonundakilerce döneminde bu işin nasıl kotarıldığını görüyoruz,
    onların gelişimini hiç mi hiç engellememişse sanırım bizdeki sorunu başka yerlerde aramak gerekir.

    Demem o ki mutlak doğru/yanlış yok, zamanın ruhu var.

FACEBOOK'TA PAYLAŞ

Konuya Mesaj Yazanlar: 6

profesyonel web tasarım
© Copyright 2021. Tüm Hakları Saklıdır. Çizgili Kitap | Çizgili Kitap Forum Kuralları