Konu: James Churchward - Mu'nun Kutsal Sembolleri

James Churchward Mu kıtasını ilk olarak gündeme getiren kişi.Yanlış hatırlamıyorsam İngiliz Subayı iken Tibet te rahiplerden öğrendiği bilgilerden bu kanaate varmıştır.Güncel bir Eflatun gibi.Nasıl ki Platon Atlantisi Mısır rahiplerinden öğrenerek bu konuyu incelemişse benzer bir durum.
Meksika da bulunduğu söylenen tabletlerin ise varlığına dair belge bulunduğunu bilmiyorum.Takip ettiğim kadarıyla da hatırlamıyorum.
Mu kıtası önemli bir tartışma alanı olarak gizem avcılarının merakını hayli cezbetmiş olsa da jeolojik veriler açısından gerçekliğine ilişkin bir kanıt hala da yok.İşi daha da ileri götürüp Atlantis i Mu ya bağlayanlar kolonisi yapanlar da mevcut.
Gerçekliğine bir dönem inansam da şu aralar çok şüpheli yaklaşıyorum.
Bir kısım sembollerin ortaklığı bir gerçek örnek olarak verecek olursak.
Tıpta kullanılan CADUDEUS sembolü.
Yılan normal de itici bir hayvandır. Şifa sembolü olarak kullanılması hemen hemen bütün kültürlerde rastlanan bir durumdur.
Hindistan da KUNDALİNİ yılanın gücü , Afrika ve eski Mısırda şifa sembolü olarak kullanılması bir takım ortak kaynakların olduğunu göstermektedir.Bu durum ortak bir bilgi havuzundan faydalandıklarını göstermeleri açısından çok önemlidir.
Bunu DNA sarmalı olarak ele alabilecek kadar uç yorumlarda olmuyor değil.Bilmediğimiz bir kültürün yaratılış efsanesi olarak ele almakta bilimsel değil.
Ortak sembollerin olmasıda doğaldır.
Daha önemlisi olayı süper kıtaya bağlayarak başlatmak değil aslında bitirmek olur.Ondan öncesinde ne vardı yada neler vardı ?
Dİnler açısından baktığımızda salt YARATILIŞ olarak konu ele alınarak KÜN ( ol ) EMRİ ile kainat oluştu insan varoldu.Ama nasıl oldu bu sorunun cevabını veremiyoruz.Burada din felsefesi ve bilim ve bilim felsefesi devreye giriyor.Bilimsel veriler tekamülden / gelişimden / evrilmeden bahsediyor.Dinle çatışan yönler var mı elbette yok aslında.Dinde araştırın diyor zaten.Dİnle bilimi rakip alanlar olarak görmek büyük bir yanlış.İnançla deneysel bilimler rakip yada hasım değildir.İnsanın nasıl oluştuğu muamması devam etmekle birlikte bir evrilme olduğu artık bütün dünyada genel kabul görmüş durumda.Hatta konu ile ilgili olarak inançlı yazarlar artık yüksek sesle EVRİM in olduğunu dile getiriyorlar.İnsan nerede yaratıldı sorusunun cevabıda burada.Konu ile ilgili daha önce benzer şekilde görüşlerimi dile getirmiştim.
Kadim uygarlıklarla ilgili bilgiler çok az malesef.Gerçekçi olmak gerekirse son 5000 yılı bile tam olarak bilemiyoruz.Gen haritalarına baktığımızda durum daha karmaşık hale geliyor.Afrikalı zenciler ile Beyaz irlandalıların % 30 akraba çıkması gibi şaşırtıcı gerçeklikler olabiliyor.
Benim bu konularla ilgili olarak kısaca düşüncelerim bu şekilde.
Mu kıtasının varlığı konusu tartışmalı bir konu James tarafından görüldüğü söylenilen tabletlerin ise varlığına dair bilgiler halende teyit edilmiş değil.
Salt sembolizm üzerinden ilklere ulaşmaya çalışmak doğru netice veremesede Anadolu Kilim ve halılarında kullanılan sembollerin bir çoğu aslında Kadim uygarlıkların izini taşır.Örnek olarak kullanılan ejderha motifi kadim bir uygarlıktan mirastır.Yada eli belinde aslında kadim uygarlıklarda ki Tanrıçaların sembolleştirilmiş halidir.Kilim ve halılarda kullanılan sembollerin gerçek anlamları zamanla unutulsa da aslında bir mirastır.
Paylaşım için çok teşekkür ederiz.Selam ve saygılarımızla.

Atatürk'ün Kayıp Kıta Mu ve peşinden yazılan birkaç kitabı buldurup getirttiğini, belgesel tadında bir tv programından öğrenmiştim. Aynı programda Ata'nın James Churcward'u Türkiye'ye davet etmek istediği ama araştırmacı hayatını kaybettiği için bunun mümkün olmadığı da söylenmişti. Konuya çok önem veren Atatürk, Ferit Mayatepek'i, bu konu ile ilgili araştırmalar yapması için Meksika'ya elçi tayin ettirmiş.
Bu güzel kitap için çok teşekkür ediyorum.