Konu: "Daha iyi vurabilirdi, değil mi baba?..."

  1. #1
    Teknik
    Üyelik Tarihi
    May 2015
    Nereden
    çArşı - Beşiktaş
    Mesajlar
    8,716

    Seviye: 56 
    Tecrübe: 29,058,761
    Sonraki Seviye: 30,430,899

    Beğenmiş
    28,514
    Beğenilmiş
    18,824
    Adı Geçen
    0 Konu
    Etiketlendiği
    0 Konu

    10 Nisan günüydü... Heyecanlıydı. Hafif gecikmiş bir rüzgar sırtımızda, bazen de aptal ıslatan bir yağmur başımızın üstünde.

    Kapalı altta idim. Hasbi*'den çıkmıştım yola. Önemliydi. Yanımda kardeşim vardı, Miraç, Miraç Erdem Kırçuval. İlk kez İnönü'de Beşiktaş'ı izleyecekti. Heyecanlıydı benim gibi belki benden öte, Malatya'dan gelmiş idi.

    Üzerindekiler o günün tüm hava ihtimallerine göre özenle alınmış giysileriyle çok yakışıklı bir çocuk vardı tam önümüzde. Yanında da ondan da yakışıklı babası. Maçın başlamasına on beş dakika vardı, takımlar son hazırlıklarındaydılar. Miraç, "Abi sen her hafta bu güzelliği görüyor musun?" dedi, "Yok be oğlum 15 günde bir nasip şimdilik" diyordum. Cebine çekirdek doldurmuş iki de bir ikram ediyordu.

    Kapalı maça hazırlanıyordu bu arada bütün olacaklardan habersiz....

    Miraç, bir ara "Abi Holosko'nun moralini siz bozuyorsunuz, Holosko artı bir miktar para ne ya" dedi. "Haklısın oğlum" dedim. Haklıydı da.

    Bir süre sonra önümdekilerin baba oğul olduğunu anladım. Oğlu babasına, "Baba ne zaman gelecekler niye maç başlamıyor?" diyordu o sıra...

    Sonra Miraç'a sardım ben. "Sivok, Ernst atar Bobo sevinir bak görürsün" dedim. O da "Bobosuz Beşiktaşı neyleyim" diye püskürttü beni.

    İbrahim Üzülmez maç öncesi son kez geldi tribüne, en çok önümdeki yakışıklı çocuk ile kardeşim Miraç bağırıyordu sanki "Oooooo ooooo Deli İbrahim" diye...

    Maça iyi başladık. Fink ve Sivok çok diri idi. Ekrem ve Üzülmez topu Bobo'ya buluşturmaya çalışıyordu.

    Benim statta huylarımdan birisidir, topsuz alanları daha ilgiyle izlemek. O sırada kulübe ne yapıyor, koşması gereken oyuncu ne ile meşgul, dördüncü hakem kiminle konuşuyor, pozisyondan uzak kaleci ne ile alakalı, tribün nasıl nefes alıyor, Miraç yeterince mutlu mu ?

    Hastalık mı, bilmem siz deyin onu. Kısa bir süre içinde fark ettim.

    Biz deniz tarafındaki kaleye doğru atakta iken. Babası o güzel çocuğa "İbrahim ortaladı ama yetişemedi Bobo" derken.

    Bir süre dinledim onları maçı bıraktım. Çünkü bir radyo gibi babası oğluna maçı dakika dakika değil saniye saniye anlatıyordu. Hatta bazı pozisyonları ondan dinlemek ilginç oluyordu. Çünkü o anlatırken Beşiktaş'ın hatalarından az bahsediyordu.

    Beşinci ve on birinci dakikalarda kaçırdığımız gol, onların yirmi üçüncü dakikada kaçırdığının yanında solda sıfırdı. Nihayet devre oldu. Ara verildi. Miraç, biraz da söylenerek "Abi sosisli yiyelim mi, ben alıp geleyim" diyerek yanımdan ayrıldı. Gözüm önümdekilerdeydi. Çünkü kapalının muazzam bütün numaralarına dönmeyen bir çocuk vardı, arada sırada da olsa.

    Babası su almak üzere yanından ayrıldı benim yanımdan ayrılan Miraç gibi... Yerinde zıplıyordu ve onu merak ediyordum. Hep aynı temo ile "Beşiktaşşşş.... Beşiktaşşşş" diye bağırıyordu.

    Babası döndüğünde ilk sorusu, "Kimler ısınıyor baba saysayana?" olunca meseleyi anladım. Babası "Henüz kimse, dur oğlum Nobre var daha, telaşlanma alırız bu maçı" dedi.

    Miraç da kaygılı döndü yanıma, elinde sosisliler, "Abi yenemezsek çok üzülürüz, sen daha çok üzülürsün, Denizli bir şey yapsın ya..." dedi. Aklım ısınmaya çıkmayanlardaydı.

    İkinci yarı karışık duygular içinde başladı. Babasının oğluna anlattığı İbrahim Üzülmez artık çaprazdaydı önümüzde Ekrem vardı... Ve ataklarımız son derece şuursuzdu...

    Dakikalar ilerliyor önümüzde bir radyo spikeri gibi maçı anlatan bir baba yanımda benim kadar Beşiktaşlı ama Beşiktaş kazanamaz ise Beşiktaş'tan ziyade bana üzülecek bir kardeş vardı fakat benim aklım önümdeki çocukta idi.

    Dakikalar 80'i gösterdiğinde 81 de olabilir Nobre de oyuna dahil oldu. O sırada, Ekrem çok sert bir şut attı rakip kaleye evet evet rakip kaleye... Onur çeldi şutu, babası da aynı böyle söyledi, "Onur çeldi oğlum ama daha dakikalar var".

    Ağladım için için ...

    Duyduğum gözleri görmeyen o yakışılıklı çocuğun "Daha iyi vurabilirdi, değil mi baba?" sözleriydi.

    Daha iyi vurmayı hayatında görmemiş birinin daha iyi vurmayı hayal etmesinden daha umut dolu ne olabilir? Umut o gün gol atamadı ama ben hayatımın en güzel golünü yemiştim.

    Maç 0-0 bitti Trabzon'la...

    Onun gibi hiç birimiz gol göremedik. Stattan çıktık, beni moralsiz gören Miraç acılarıma yeni bir acı ekledi....

    "Üzülme be abi Beşiktaş'ı gördük ya...".

    Kerem Kırçuval
    25 Aralık 2016
    Forza Beşiktaş
    çArşı




    *
    Hasbi: Beşiktaşlıların meyhanesi.
    Konu fındıkfındık tarafından (01.01.17 Saat 22:00 ) değiştirilmiştir.

  2. #2
    istanbullu
    Guest
    Yazıyı okudum hemde iki kez ve bunun ülkenin heryerine asılması gerek derim.Sayın adminim paylaştığın için söz bulamıyorum.

FACEBOOK'TA PAYLAŞ
profesyonel web tasarım
© Copyright 2021. Tüm Hakları Saklıdır. Çizgili Kitap | Çizgili Kitap Forum Kuralları